Görenler anlatırlar bir macera bu,
kahramanın ismi belli zibidi parro,
o gün de dürbün elde kendi camda,
şehri gözler itinalı kuşkularla sert bakışla,
süt liman kıvamda meydan, bu fazla normal,
normal olmasıysa can sıkan ve yok bir sinyal,
kornalar sirenler her tarafta cümle sesler,
ince sezgilerle parro temkin elde bekler,
her zaman tetikte,
kuşkular peşinde sabit,
yeni bir maceraya yelken asla olmaz erken,
derken aniden bir sesle sinyal aldı parro,
böyle dakikalarda tek rakibi sade zorro,
o-o, içeri girdi kağıda sarılı bir taş,
aldı kağıdı baktı gördü bir adresle bir mesaj,
kimse yok yanında zorda senyorita,
öfkeden delirdi çünkü onun ismi belli:
Zibidi parro, zibidi parro, zibidi parro,
zibidi parro, zibidi parro, zibidi parro,
zibidi parro, zibidi parro, zibidi parro,
tek bir el tek fiyasko ve zibidi parro. (x2)
Giyindi pelerinini bıyıklarını düzeltti,
genelde gülmez ama güzel kadınları severdi,
aksiyon adamlar, aksi adam,
radyodan duyup koşar beladan belaya,
yumruk iyilik için görevli,
o çatıdan çatıya şehir doğudan batıya,
gece gelince telefon çalar kimdi o arayan?
ucunda bir bayan yardım arayan,
dedi tamam bu tam ona göre bir görev sonuç yine intikam,
bacadan daldı dallamaların arasına davranamadı kimse tabancasına,
dedi bırakın kızı,
tokadında ışık hızı,
tarumar oldu ortalık parro sırtladı kızı,
peşinden yine aksiyon, düşebilemezdi ki tansiyon,
macerayı seven adam a.k.a zibidi parro,
şampiyon bıyıklı süper kahraman,
hızlı akar kanı, rüzgarı yakar canı,
çünkü onun adı:
Zibidi parro, zibidi parro, zibidi parro,
zibidi parro, zibidi parro, zibidi parro,
zibidi parro, zibidi parro, zibidi parro,
tek bir el tek fiyasko ve zibidi parro. (x2)