Belki biraz terapiye ihtiyacım var,
Ya da sadece biraz uykuya,
Berbat bir takıntım var,
Rüyalarımda görüyorum,
Her caddeye bakıyorum,
Umutsuzca aramaları yapıyorum,
Tüm gece umutla uyumuyorum, boşa kürek çekerek.
(Nakarat)
Senin sahip olduğun şey, çocuk, bulunması zor bir şey,
Her zaman böyle düşünüyorum,
Çok sarhoşum ve kalbim yanmış durumda,
Seni kafamdan atamıyorum!
Çünkü senin aşkın, senin aşkın, benim ilacım,
senin aşkın, senin aşkın, senin aşkın,
Çünkü senin aşkın, senin aşkın, benim ilacım,
senin aşkın, senin aşkın, senin aşkın.
Hiç bir tavsiyeyi dinlemiyorum,
Annem diyor ki iki kez düşünmeliymişim,
Ama benim halime bak, bağlandım, bu bir kriz işte,
Arkadaşlarım delirdiğimi düşünüyor,
Eleştirilerim de belli belirsiz bir hâl alıyor.
"Tarzım" etkilenecek bundan, eğer aşk hastası bir kokainman gibi davranırsam.
İnsanların söyledikleri umrumda değil,
Bedeli ne olursa olsun bu telaşa değer,
Seninleyken kafam güzel oluyor,
Sen gidince ise bir düşüş ve özlem.
Hey, sana bir sorum var,
Bodrumumda pijama partisi yapmak ister misin?
Kalbini saniyede 808 kere attırabilir miyim?
Benim aşkım senin ilacın mı? ilacın mı?
Söyle, ilacın mı?
Söyle, ilacın mı?
Benim aşkım senin ilacın mı?
Çünkü senin aşkın, senin aşkın, benim ilacım,
senin aşkın, senin aşkın, senin aşkın,
Çünkü senin aşkın, senin aşkın, benim ilacım,
senin aşkın, senin aşkın, senin aşkın.
(Konuşmalar)
Hey, hey, ee..
Senin aşkın, senin aşkın, benim ilacım.
Sakalını da seviyorum bu arada.