You [Turkish translation]

[Giriş: Troye Sivan]

Ooh, evet

Tek gördüğüm sensin, sensin, sensin

Oh, sen, ooh

[Nakarat: Troye Sivan]

Bir deneme şansı bile vermeden nasıl bırakabildin beni?

Suçumu bilmezken nasıl üzgün olabilirim?

Delirmeliyim çünkü neden olduğunu asla söylemedin bana

Yine de, veda edecek değilim sana

[Nakarat: Troye Sivan]

Ooh, evet

Geri çekilmeye çalıştığımda sana geri dönüyorum (Evet, ayy)

Arkadaşlarımla konuşurken senden bahsediyorum (Evet, ayy)

Hennessy 1 sert iken, tek gördüğüm sensin, sensin, sensin, ooh

Evet, ooh (Evet, ayy)

Hayır, öylece devam etmedim ama bana güven, çabaladım (Evet, ayy)

Eğer seni ararsam hattı kapatma

Hennessy sert iken, tek gördüğüm sensin, sensin, sensin, ooh

[Post Nakarat: Troye Sivan]

Oh, sen, sen

[Kıta: Tate McRae]

Derinlemesine düşünmekte iyiyimdir

Ama o kadar ileri gidemedim

Tek bildiğim

Aklımın Corvette arabanın arka koltuğunda olduğu

En kötü ânımda yakaladın beni (en kötü)

Parmağında oynattın beni

Tüm saçmalıklarına doymuş olmam gerekirdi

Ama seninle ilgili her şey, hayır, karşı koyamıyorum

[Nakarat: Tate McRae]

Bir deneme şansı bile vermeden nasıl bırakabildin beni?

Suçumu bilmezken nasıl üzgün olabilirim?

Delirmeliyim çünkü neden olduğunu asla söylemedin bana

Yine de, veda edecek değilim sana

[Nakarat: Troye Sivan & Tate McRae]

Ooh, evet

Geri çekilmeye çalıştığımda sana geri dönüyorum (Evet, ayy)

Arkadaşlarımla konuşurken senden bahsediyorum (Evet, ayy)

Kıskançlık iyice güçlendiğinde tek gördüğüm sensin, sensin, sensin, ooh

Evet, ooh (Evet, ayy)

Hayır, öylece devam etmedim ama bana güven, çabaladım (Evet, ayy)

Eğer seni ararsam hattı kapatma

Kıskançlık iyice güçlendiğinde tek gördüğüm sensin, sensin, sensin, ooh

[Post Nakarat: Tate McRae]

Sensin, oh, ooh-woah, oh, oh, sensin

Sensin, sensin, oh, sen, ooh

[Köprü: Tate Mcrae & Troye Sivan]

Her yabancıda senin yüzünü görüyorum, gittiğim her yerde

Konuşmalarda senin sesini duyuyorum, konuştuğun her kelimede

Telefonumdan engelleyecektim neredeyse seni, bin kez belki

Evet, veda etmeliyim, biliyorum (veda, veda, veda, veda, veda)

Evet, veda etmeliyim, biliyorum

[Nakarat: Troye Sivan & Tate McRae]

Ooh, evet

Geri çekilmeye çalıştığımda sana geri dönüyorum (Evet, ayy)

Arkadaşlarımla konuşurken senden bahsediyorum (Evet, ayy)

Hennessy sert iken, tek gördüğüm sensin, sensin, sensin, ooh

Evet, ooh (Evet, ayy)

Hayır, öylece devam etmedim ama bana güven, çabaladım (Evet, ayy)

Eğer seni ararsam hattı kapatma

Hennessy sert iken, tek gördüğüm sensin, sensin, sensin, ooh

1. Bir konyak markası