You Owe Me [Turkish translation]

[Dörtlük 1]

Bunu çok sık söylemem

Ama burada kağıtların unuttuğu bir şey var

Her zaman onları okuduğumda,biliyorum onları beslediğimi

Ama biliyorum,onlar boyuyorlar ama bir iz bırakamazlar

Çünkü benim arkadaşlarım kağıtları okumazlar

Ve onlar gerçekten harika olup olmadığımızı umursamazlar

Bu yüzden onları her okuduğumda,biliyorum onları beslediğimi

Ama biliyorum,beni duvarda asılı görmek istiyorlar

[Nakarat]

Beni bilmiyorsun

Yalnız kaldığımı düşünmüyor musun?

Kafamın içi kararıyor

Nabzımı kontrol et ve eğer öldüysem bana borçlusun

Eğer yalnızsan

Tek başına olduğunu düşünmüyor musun

Kafanın içi karadığında

Nabzımı kontrol et ve eğer öldüysem bana borçlusun

[Dörtlük 2]

Eğer onu demek istediysen,bunu yüzüme söyle

Yüzüme söyle ama yapmayacaksın

Biliyorum ben kaybetmiyorum

Ama aklımı yitiriyorum

Bunu neye benzediğini bilen biri var mı?

[Nakarat]

Beni bilmiyorsun

Yalnız kaldığımı düşünmüyor musun?

Kafamın içi kararıyor

Nabzımı kontrol et ve eğer öldüysem bana borçlusun

Eğer yalnızsan

Tek başına olduğunu düşünmüyor musun

Kafanın içi karadığında

Nabzımı kontrol et ve eğer öldüysem bana borçlusun

[Nakarat]

Eğer ölüysem,bana borçlusun

Eğer ölüysem,bana borçlusun

Bana borçlusun,bana borçlusun

Bana borçlusun,bana borçlusun

Eğer ölüysem,bana borçlusun

[İniş]

Eğer ölüysem,bana borçlusun

(Eğer ölüysem,eğer ölüysem,eğer ölüysem,bana borçlusun)

[Outro]

Beni bilmiyorsun

Yalnız kaldığımı düşünmüyor musun?

Kafamın içi kararıyor

Nabzımı kontrol et ve eğer öldüysem bana borçlusun

Eğer yalnızsan

Tek başına olduğunu düşünmüyor musun

Kafanın içi karadığında

Nabzımı kontrol et ve eğer öldüysem bana borçlusun