Bu ayakkabıyı al, takır tukur çıkmaz sokaktan geçiyor
Bu ayakkabıyı alıp uydur
Bu gömleği al, hiçbir yerde üretilen polyester beyaz çöp
Bu gömleği alıp temizle
Bu ruhu al, bir deri bir kemikte terkedilmiş
Bu ruhu alıp şarkı söylet
Yahweh, Yahweh1
Çocuk doğmadan once hep acı var
Yahweh, Yahweh
Hala şafağı bekliyorum
Bu elleri al, neyi taşımasını öğret
Bu elleri al, yümrük yapma
Bu ağızı al, o kadar çabucak eleştiriyor
Bu ağızı al, bir öpücük ver
Yahweh, Yahweh
Çocuk doğmadan once hep acı var
Yahweh, Yahweh
Hala şafağı bekliyorum
Hala şafağı bekliyorum
Güneş doğuyor
Okyanusta güneş doğuyor
Bu sevgi okyanusta bir damla gibi
Bu sevgi okyanusta bir damla gibi
Yahweh, Yahweh
Çocuk doğmadan once hep acı var
Yahweh, şimdi bana anlat
Neden şafaktan önce karanlık?
Bu şehri al, bir şehir tepede parlamalı2
Bu şehri al, eğer iradene uygunsa3
Hiç kimsenin sahip olamadığı şeyi hiç kimse alamaz
Bu kalbi al, onu kır
1. İbranice olarak Allah’ın adı2. İsa Mesih'in sözünden bahsedilir: “Siz dünyanın ışığısınız. Tepe üzerine kurulu, gizlenemeyen şehir gibisiniz. İnsan kandil yakıp onu tahıl ölçeği altına koymaz. Kandilliğe koyar. Böylelikle evdeki herkes ışığından yararlanır. Aynı şekilde sizin ışığınız da bütün insanları aydınlatmalıdır. Böylece herkes hayırlı amellerinizi görecek ve semavî Babanız’a hamdedecek.“ İncil, Matta 53. İsa Mesih'in hemen çarmıha gerilmeden önce sözünden bahsedilir: “Semavî Baba, eğer iradene uygunsa, çekeceğim acıları benden uzaklaştır. Fakat benim istediğim değil, senin istediğin olsun.” İncil, Luka 22