Wrong [Turkish translation]

Yanlış burçta doğdum,

Yanlış evde, yanlış avantajla.

Yanlış yolu tuttum; yanlış eğilimlere götüren.

Yanlış zamanda yanlış yerdeydim,

Yanlış mantık ve yanlış mantıksızlıktan.

Yanlış haftanın yanlış gününde

Yanlış teknikle yanlış yöntemi kullandım.

Yanlış bir şey var kimyamda

Yanlış bir şey, doğuştan gelen.

Yanlış genlerin yanlış karışımı.

Yanlış sonlara ulaştım yanlış niyetlerle.

Yanlış plandı, yanlış ellerde.

Yanlış insan için yanlış teori,

Yanlış gözler yanlış ganimette.

Yanlış cevaplar yanlış sorulara.

Yanlış davulun yanlış ritmiyle yürüyordum,

Yanlış güruhla,

Yanlış gücü kızdırarak,

Yanlış hatları kullanarak;

Yanlış yol işaretlerini.

Yanlış heyecanla.

Yanlış kitabın yanlış sayfasındaydım

Yanlış tuzağın yanlış kurulmasıyla

Yanlış ayla, her yanlış gece.

Yanlış akortla; kulağa doğru geleni çalana dek.