Onun olduğu yerde bir boşluk var
Güya birbirimize bağlıydık
Bir nefeslik duman, bir gizem
Her şeyi gitti, cüzdanı dışında (cüzdan, cüzdan, cüzdan, cüzdan)
Süfrajetler“1”mezarlarında ters döndü
O, hayatın tatil olduğunu sanıyordu
Minnet mi duymam gerekiyor yani?
Cüzdanını bıraktı diye? (cüzdan, cüzdan)
Ona daha fazla mı borçluyum kendimden?
Kalbim, ruhum ve bedenim, yağmala hadi
Bir sesim yok muydu?
Sırf o cüzdanını kullandı diye (cüzdan, cüzdan, cüzdan)
Aramalar kesildi ve o kayıplara karıştı
Birbirimize bağlıyız sanıyordum
Ne eş, ne baba korktuğum
Her şey gitti, cüzdanı dışında (cüzdan, cüzdan, cüzdan, cüzdan)
Teşekkür mü etmem gerekiyor şimdi?
Ücreti ödedi diye
Ne eş, ne baba korktuğum
Her şey gitti cüzdanı dışında
O cüzdan çocukları taşıdı,
Onun büyük güçlü baba omuzlarında.
Öylece geride bırakmak doğru değil.
Her şey gitti cüzdanın dışında (cüzdan)
O cüzdan uyku vaktinde hikayeler söyledi
Bana iyi geceler öpücüğü verdi
O cüzdan onu “2”satın aldı,
Doğru olanı yapmaktan (alıkoydu)
“1”. Kadınlara oy hakkı isteyenler.“2”. Buy out’un diğer anlamları: boyun eğmeye zorlamak, para vererek bir yükümlülükten kurtulmak.