Vive la danse [Turkish translation]

[Bölüm 1]

Dizinde, "Viva la Danse"1 dövmesi var,

Kış geldiğinde kuşların hali gibi

Güneş arkada, daima gidiyor

O (kız) bakıyor ve düşüyorum

Her nerede yaşıyorsa, asla evde durmuyor

Küçük mor valizi var, asla yükünü boşaltmaz

Neon Lambaları altında Gecenin Kraliçesi

Yüzünde çizburger parçalarıyla

[Nakarat]

Ah, Yaşasın Dans

Yaşasın Dans

Bana son dansını göster

Bana son öpücüğünü ver

Benimle kanatlan

Yaşasın Dans [x2]

[Bölüm 2]

Kafasını, boynu kırılıncaya dek büker

Gözleri büyük bıçaklar gibidir, vücudu konuşabilir

Bütün bu çubuklar, korkutucu mağara kaşifleridir

Saniyeler içinde her bardağı boşaltır

Üç ton makyaj, parlayan kırmızı saçlar

Gecelediği hiçbir yerde uyanmaz

Sıvışır, sokaklar, Holywood düşleri

Direk dansı, emeklilerin kalın göbekleri

[Nakarat]

[Bölüm 3]

Sabahları dinlenme yeri, yumurta ve domuz pastırması

Yaşasın Dans tekrar uzaklara gitmek istiyor

Diyor ki, seni çoktan unuttum

Sigarasını yemeğime bastırarak

Alev alev kırmızı saçları duman kokuyor

Sabah güneşi yanıyor, içki de aynı zamanda yanıyor

Güle güle Dans, kendine iyi bak, kendine iyi bak!

[Nakarat]

[Çıkış]

Yaşasın dans, dans, dans

Yaşasın dans [x2]

1. "Yaşasın dans!" anlamına gelebilir.