Kendimi bugün onun yerine koydum.
Koyamadım onun yerine kimseyi ve uyudum.
Oyaladım kendimi durdum.
Pili bitik saat gibi durdum.
Durdum.
Kendimi bugün aynı yerlerde buldum.
Çok tenha, pek yalnız bir de yorgun.
Oyaladım kendimi durdum.
Hep aynı soruları sordum.
Yok oldum.
Düşünüp kötüyü yordum.
Bi' kenara çekilip uzunca durdum.
Durduramadım gözyaşlarımı boğuldum.
Neler umdum da bak ne buldum.
Ben onun soğuk rüzgarıyla savruldum.
İçimin acısı yakıyor kavruldum.
Gelen o vakitsiz hasretlere sordum, bir şey gelmez elden dediler mahvoldum.
İyisi mi geri çekileyim ya da savaşıp yara alayım, doğrusu ne bilemedim.
Vazgeçtim inan kendimden çoktan ama senden olmuyor kendimi koparamıyorum bir an.
Vazgeçtim inan kendimden çoktan.
Bir çıkışını bulup kurtulmalıyım bu yollardan.
İyisi mi geri çekileyim ya da savaşıp yara alayım, doğrusu ne bilemedim.
Olabilir mi bundan ötesi?
Nefesi kesiyor bile düşüncesi.
Meçhul dünün ertesi ve sular içinde gemilerimin güvertesi.
Kulaklarımda acı çeken bir ceylanın ürkek sesi.
Nedir ki yaşama hevesi?
Bana o hevesi veren o şey de neyin nesi?
Çok sual az moral ve sebepsizce kurmaktan vazgeçemediğim aynı hayal...
Hatırlıyorum olanları hayal meyal.
Vazgeçtim inan kendimden çoktan ama senden olmuyor kendimi koparamıyorum bir an.
Vazgeçtim inan kendimden çoktan.
Bir çıkışını bulup kurtulmalıyım bu yollardan.
İyisi mi geri çekileyim ya da savaşıp yara alayım, doğrusu ne bilemedim.