Eğer beni alırlarsa ve güneş yere batarsa
Eğer beni alırlarda bu kazığı kalbime götür ve
Eğer beni alırlarda ve güneş batarsa
Eğer beni alırlarsa bu kazığı kalbime götür ve
Kazığı kalbime sapla
Eğer güneş doğarsa derimizi kemiklerimizden ayırır mı
Ve sonra jilet gibi keskin beyaz dişler boyunlarımızı kopartırken seni orada gördüm
Birisi doktoru getirsin, birisi beni kiliseye götürsün
Bu zehrin açık deliklerini pompalayabilecekleri yere
Ve ruhunu korumalısın tıpkı boynundaki sır gibi
Ve eğer onlar gelip beni alırlarsa
Bu kazığı kalbime saplarsan
Eğer beni alırlarsa ve güneş yere batarsa
Eğer beni alırlarda bu kazığı kalbime götür ve
(Hadi ama!)
Bu kazığı alabilir misin?
Kalplerimizi sonsuz gece zaman ve gökyüzü düşünceleriyle dolduracak mı?
Bu kazığı alabilir misin?
Bu simsiyah duyguyu silip süpürecek mi?
Ve şimdi gece klübü bunun için sahneyi kuruyor, çiftler halinde geliyorlar
O " Kutsal suyu ucuz viski gibi geri vereceğiz onlar her zaman oradalar"
Birisi doktoru getirsin, ve birisi hemşireyi arasın
Ve birisi bana güller alsın, ve birisi kiliseyi yaktı
Biz cesetlerle takılıyoruz ve bu cenaze arabasını sürüyoruz
Ve bu gece birisi ruhumu kurtarsın, lütfen ruhumu kurtar
Bu kazığı alabilir misin?
Kalplerimizi sonsuz gece zaman ve gökyüzü düşünceleriyle dolduracak mı?
Bu kazığı alabilir misin?
Bu simsiyah duyguyu silip süpürecek mi?
(Hadi gidelim! Hadi ama!)
Ve o günler zamanı gözlerken
Ve o günler zamanı gözlerken
Ve o günler bu gece bizi gözlerken
Asla izin vermeyeceğim
Asla izin vermeyeceğim
Asla seni incitmelerine izin vermeyeceğim bu gece değil
Asla izin vermeyeceğim
Asla izin vermeyeceğim
Asla seni incitmelerine izin vermeyeceğim
Söz veriyorum
Başlangıcımızdan önce çarptı
Sen yere düşmeden önce
Kalbime kazık saplayabilir misin?
Kalbime kazık saplayabilir misin?
(Ve bu sonsuz gecenin düşünceleri
Bizi ışığa geri götür
Ve kalbimdeki bu zehir)
Kalbime kazık saplayabilir misin?
Kalbime kazık saplayabilir misin?
(Ve bu sonsuz gecenin düşünceleri
Bizi ışığa geri götür
Ve kalbimdeki bu zehir)
Güneş batmadan önce kalbime kazık saplayabilir misin?
(Ve her zamanki gibi, hız trenleri gibi masum.
Ölüm, kardaki hayaletler gibidir ve neyle karşı karşıya olduğun hakkında hiçbir fikrin yok çünkü ben neye benzediklerini gördüm.
Saf gümüş zincirli testereler kademeli hareket ediyormuş gibi mükemmelleşiyor...)