Valhöll [Turkish translation]

Bir kahraman düşmüş, eli yaralı,

Kafası boynundan ayrılmış

O zamandan beri, kokusuz papatya yetişmiş.

Kar tavuğu yemişleri yedi.

Valkürler savaşçı adamları getirdi.

Savaş alanı kanla kaplandı.

Einherjar, Odin tarafından seçileceksin.

Benim iyi dostum.

Havaya taşındı, sıkıca kavrandı,

İtiraz etmeden alındı.

Geniş alana yayılan silahın sesi ekolanıyor,

Şimdi gecikemeyiz.

Şimdi, O kendini kanıtladı,

Bir kahraman ve kaderin sonucu.

Bu iyi adama hoşçakal diyoruz,

Konuştuğum bu adam Baldur.

Valkürler şimdi seçilmiş olanı keşfetsin,

Adamları yüzleşme için topluyorlar.

Bifröst'ün bizi beklediği gibi,

Baldur ve Thor'un keçileri şimdi büyüyor.

İki kuzgun yukarıda uçuyor,

Huginn ve Muninn bilgi topluyor.

Heimdallr kapıları açmalı,

İçeri girmeliyiz, doğruca silahlara yönelmeliyiz.

Einherjar, seçilmiş olan şimdi dolaşıyor.

Valhalla, Bütün mekanların mekanı.

Hoşçakal Midgard, şimdi güçsüz,

Allak bullak, aylak aylak çevrede dolanıyorum.

Şimdi, yüksekten bakıyorum,

Boğalar eski köyümün etrafında...

Hayat orada Bæjartjörn'ün etrafında,

Balya süpürgeotuyla kaplanmış.

Oranın çevresinde, çocukların oynadığı yer,

Hayat orada çemberlerin içinde.

Üzerimizde, şimdi tanrılar izliyor,

Sevinçli, boğazlarımızı doldurmalıyız.

Bakireler diğer adamlara tanıtıldı,

Bal şarabı içiyor ve et yiyoruz.

Her ikisi de, reis Gunnar ve Grimur,

Bardaklar boş, türküler söylüyoruz.

Şimdi bizler Ragnarök için hazırız,

Kılıçlarınızı sırtınızdan atın.

Yaralarınız iyileşecek ve üzüntüleriniz önemsizleşecek,

Benim ruhum tamam, Odin'e şükürler olsun!