Bir kuş adın vardı ve yüz kişi gibi şarkı söylerdin
Bağırmaktan, hatta saçmalıklar haykırmaktan
Boğazı kanlı yüzonbin kuş gibi
Ama nasıl bir eda ile! Fırlama bir dehaydın sen
Fırlama bir dehaydın sen
Attila’nınki gibi bir sese ve bir kuş adına sahiptin
Buradan duyuyorduk, oradan dinliyorduk
Minik kara yatakların balosuydun tek başına sen
Bir kavşak Wagner’i, bir kaldırım Bayreuth’ü
Bir kaldırım Bayreuth’ü
Ve adeta bir hayır duası vardı ellerinde
Ve nasıl da yararlandın onlardan tüm bu ahmakları
İnsanlar denen bu nazik duygusal salakları kutsamak için
Ki, seyirci olunca akılllanırlar (ancak)
Akılllanırlar
Bu her zaman geçerli değildir, elbette, Paris'te bile
Bokun yazarları, bunların da yemeleri lazım
Sen, karşı tarafa geçmede başa çıkabildin
Fransa Soir'ı (bir gazete) Apollinaire (şiiri) gibi söyleyebilirdin
Apollinaire (şiiri) gibi
Senin yerine başkasını koyamadılar Paketi koymalarına rağmen
Para ve gölgen
Mucize projeler ve ark lambası altında izah edilemez
Ne düşünse ne dese ve ne yapsa da Bay Stark
Ve ne yapsa da Bay Stark
DURUN!
MÜZİĞİ DURDURUN! ...