Hizmet etmek için doğdum
Lejeune Kampı evim gibi hissettirdi
Onur duydum, bir amaç buldum
Efendim, evet efendim, tüm bildiğim bu
Bizi bir yere gönderdiler
Haftalar önce hiç duymamıştım
19 yaşındayken uyumak zor değil
Tanrı katındaki bir çölde
Gözlerini kapat, koyun saymayı bırak.
Artık kampta değilsin.
Bize tüfeklerimizi vurmamız öğretildi.
Erkekler ve kadınlar yan yana
Kurtarıcı olarak karşılanacağımızı düşündük.
Bin yıllık savaşta
Bu acı kulağımda çınladı
Dün gece bir EYP’den
Ancak kurşun kaplı savaş makinesi Humvee yok
Çavuşumun hayatını kurtarabilirdi
Üç asker, altı sivil
Sağ çıkabilmek için bu kelimelere ihtiyacım var
Merhamet tanrısı, ışık tanrısı
Çocuğunuzu bu hayattan kurtarın
Bu sözleri duy, bu alçakgönüllü yalvarışı...
Acıyı gördüm
Ve bu dua ile umuyorum
Yenilmemiş olabileceğimizi
Şimdi on sekiz ay oldu devletten
Göğsümde bu madalya ile
Ama hatırlayamadığım şeyler var.
Ve unutamayacağım şeyler var.
Gece boyu uyanık yatarım
Şeytanlı rüyalarla
Çığlık atmak istiyorum ama nefes alamıyorum
Ve Tanrım, bu çarşafların içinde terliyorum
Kardeşlerim nerede? Ülkem nerde
Nerede hani “how things used to be”?
Merhamet tanrısı, ışık tanrısı
Çocuğunuzu bu hayattan kurtarın
Bu sözleri duy, bu alçakgönüllü yalvarışı
Acıyı gördüm
Ve bu dua ile umuyorum
Yenilmemiş olabileceğimizi
Hizmet köpeğim benim için daha fazlasını yaptı
İlaçtan daha da fazlasını
Beni kurtaracak bir meleğim yok
Ama yapabilselerdi bile
Bugün yirmi iki kişi intihardan ölecek
Tıpkı dün gibi, öldüler
Hayatımı yarınlar için yaşıyorum
Böylece onların anıları yaşayacak
Bir zamanlar biz çocukduk ve yabancıydık
Şimdi kardeşiz ve erkeğiz
Bir gün bana soracaksın "Buna değdi mi?
Sonunda hizmette olmak? "
Lütuf ve lanetle
Evet, yine olsa yine yaparım