태양이 떨어진다 [Twilight] [taeyang-i tteol-eojinda] [Turkish translation]

Karanlıkla kaplı Kızıl Güneş

Işığını kaybediyor ve günbatımına doğru yayılıyor

Sonsuz ormanda

Durdum ve güneş başımın üstüne batıyor

Güneş batıyor,Alacakaranlık

Alacakaranlık,batıyor.

Güneş batıyor

Sıcak güneş soğuyor

Senin boşluğunda,bir yıldız var orada

Sonsuza kadar süreceğini düşündüğüm an

Şimdi çok uzaklara dağılıyor.

Gece ve gündüz anlamsız

Masanın üstündeki saatin

Kırılmış çerçevesinin içinde Ay parlıyor

Yıldız ışığı beyazlaşıyor

Sadece boşluk kaldı

Gitmene izin vermem

Dünyadaki tek ışık.

Karanlıkla kaplı Kızıl Güneş

Işığını kaybediyor ve günbatımına doğru yayılıyor

Sonsuz ormanda

Durdum ve güneş başımın üstüne batıyor

Güneş batıyor,Alacakaranlık

Alacakaranlık,batıyor.

Güneş batıyor

Alacakaranlık,sen ve ben

Güneş batıyor

Ortadan kayboluyor

Bana canlı bir şekilde parlıyordun,ama şimdi sönüyorsun.

Batıyor,batıyor,güneş batıyor

Bu son olan yalanın beni bırakma

Kranlık gelse bile ışığı yok örtmem

Ellerimi tut,ne olursa olsun bütün bunlar geçecek.

Seni gün geçtikçe daha çok özlüyorum,

Geri dönemem

Dünyadaki tek ışık

Karanlıkla kaplı Kızıl Güneş

Işığını kaybediyor ve günbatımına doğru yayılıyor

Sonsuz ormanda

Durdum ve güneş başımın üstüne batıyor

Güneş batıyor,Alacakaranlık

Alacakaranlık,batıyor.

Güneş batıyor

Alacakaranlık,sen ve ben

Güneş batıyor

Karanlık gittiğinde

Ve şafak vakti geldiğinde

Sonunda sende bu yere geri döneceksin.

Güzel ağaçlar,çiçeklerde soluyor

Vahşi hayvanlar bile soluksuz kalıyor

Donmuş,zifiri karanlık dünyada

Dünyadaki tek ışık.

Karanlık gece gökyüzünde,yıldızlar dolaşıyor

Seni özlediğim için üzgünüm

Güneş batıyor,Alacakaranlık

Alacakaranlık,batıyor.

Güneş batıyor.

Batıyor,batıyor,güneş batıyor

Bu son olan yalanın beni bırakma

Güneş batıyor.