Hüzün taş gibi ağır üstümde, beni girdaba çekiyor,-
Neden ki bugün her söz canımı yakıyor?
İşin aslı, bir çingene grubu kamp kurdu yakınlara
Ve akşamları ruhumuzu coşturuyor.
Name name şarkı söylüyor titrek kavaklar.
Lya-lya-lya-lya, lya-lya, lya-lya-lya-lya!
Gitar gibi, çın çın çınlıyor dünya.
Lya-lya-lya-lya, lya-lya, lya-lya-lya-lya!
Bu hüznü şu derede boğacağım, hiç olmazsa bir geceyi felekten çalacağım;-
Bozkırda kamp ateşi yanıyor ve alevler beni baştan çıkarıyor.
Gönlümün de, göyneğin de, eh, paçavrasını çıkaracağım,-
Siz mukayyet olun bana, ey çingeneler!
Beni daha çok beklersin a kördüğüm!
Lya-lya-lya-lya, lya-lya, lya-lya-lya-lya!
Yağmur ol, ey şarkı, dökül kırlara!
Lya-lya-lya-lya, lya-lya, lya-lya-lya-lya!
İçimde uykuya dalan her şeyi nameler yeniden uyandırıyor,
Mazi olan her şey - çiçek çiçek açılacak!
İyi kalpli insanlar affeder, kötüler - varsın lanetlesin,-
Ben, ey çingeneler, sizinle kalıyorum!
Ah, kafayı çekeceğim, ta ki son kör kuruşa!
Lya-lya-lya-lya, lya-lya, lya-lya-lya-lya!
Şarkılar söylesin bana çingene yosma,
Lya-lya-lya-lya, lya-lya, lya-lya-lya-lya!