True [Turkish translation]

Herkes bize ne yapmamız gerektiğini söylüyor, söylüyor, söylüyor

Senin için en iyisinin ne olduğunu bildiklerini düşünüyorlar, düşünüyorlar, düşünüyorlar

Ama biliyoruz ki hiçbir şeyden haberleri yok, yok, yok

Ooh-ooh-ooh

İnsanlar sana ne düşünmen gerektiğini söylemeyi sever, sever, sever

Bazen yanlış olanı yapmak doğru gelir, gelir, gelir

Salla şunu ve kalbini dinle

Ooh-ooh-ooh

Çünkü kimseye ihtiyacın olmaz

Kendine dürüst, dürüst olduğun zaman

Sen kemik ve derisin, korkuyla dolusun

Ama sen sadece bir insanoğlusun

(Ne yaparlarsa yapsınlar)

Her zaman dürüst olacağımızı söyledim

Asla değişmeyeceğimizi, asla değişmeyeceğimizi

Asla daha iyisini yapamazlar

Bizden, biz ikimizden

Her zaman dürüst olacağımızı söyledim

Asla değişmeyeceğimizi, asla değişmeyeceğimizi

Asla daha iyisini yapamazlar

Bizden, biz ikimizden

Cildine herhangi bir şey eklemene gerek yok, yok, yok

İçinde olduğun vücutla mutlu ol, ol, ol

Kendin olmanın hiçbir maliyeti yok, yok, yok

Ooh-ooh-ooh

Çünkü kimseye ihtiyacın olmaz

Kendine dürüst, dürüst olduğun zaman

Sen kemik ve derisin, korkuyla dolusun

Ama sen sadece bir insanoğlusun

(Ne yaparlarsa yapsınlar)

Her zaman dürüst olacağımızı söyledim

Asla değişmeyeceğimizi, asla değişmeyeceğimizi

Asla daha iyisini yapamazlar

Bizden, biz ikimizden

Her zaman dürüst olacağımızı söyledim

Asla değişmeyeceğimizi, asla değişmeyeceğimizi

Asla daha iyisini yapamazlar

Bizden, biz ikimizden

Ah, ah-ah-ah-ah-ah, ah-ah

Ah, ah-ah-ah-ah-ah, ah-ah

Ne yaparlarsa yapsınlar

Her zaman dürüst olacağımızı söyledim

Asla değişmeyeceğimizi, asla değişmeyeceğimizi

Asla daha iyisini yapamazlar

Bizden, biz ikimizden

Her zaman dürüst olacağımızı söyledim

Asla değişmeyeceğimizi, asla değişmeyeceğimizi

Asla daha iyisini yapamazlar

Bizden, biz ikimizden

Ah, ah-ah-ah-ah-ah, ah-ah