Троллейбус [Trolleybus] [Turkish translation]

Koltuğum solda ve orada oturmak zorundayım.

Burada neden bu kadar üşüdüm bilmiyorum.

Oda komşumu tanımıyorum, bir yıldır komşu olmamıza rağmen.

Herkes geçidin nerede olduğunu bilmesine rağmen bir yere toplanıyoruz.

Ve herkes tavana umutla bakar.

Doğuya giden bir tramvay.

Doğuya giden bir tramvay.

Bir troleybüs bu ...

Bütün insanlar kardeştir, okşar cahatlarımız var.

Ve gidiyoruz, yolu tanımadığımız için nerede olduğumuzu bilmiyoruz.

Komşum gidemez, gitmek istiyor.

Ama gidemez, yolu bilmiyor.

Ve burada iyi ne olabileceğini tahmin ediyoruz.

Doğuya giden bir tramvay otobüsünde.

Kokpitte şoför yok ama tramvay otobüsü geliyor.

Motor paslı ama ilerliyoruz.

Nefes almıyoruz, dışarıya bakıyoruz.

Yıldızın bir saniyeliğine ortaya çıktığı yerde,

Sessiziz ama bize yardımcı olduğunu biliyoruz.

Doğuya giden bir tramvay.