Bu dünyanın en mükemmel,
Ve en iyi şarkısıdır... Takdir Şarkısı.
Uzun zaman önce,
Ben ve kardeşim Kyle,
Otostop çekiyorduk,
Uzun ve ıssız bir yolda.
Birden bire,
Parlayıverdi ışıltılı bir şeytan...
Tam ortasında... yolun.
Ve dedi ki:
"Dünyanın en iyi şarkısını çalın,
Yoksa ruhlarınızı yerim."
Eh, ben ve Kyle,
Birbirimize baktık,
Ve ikimiz de dedik ki: "Tamam!"
Ve çaldık ilk şeyi,
Aklımıza gelen, ki tesadüfen oluverdi,
Dünyanın en iyi şarkısı!
Dünyadaki en iyi şarkıydı!
Gözlerimin içine bak ve göreceksin,
1 artı 1, 2 eder,
2 artı 1, 3 eder,
Bu kaderdi!
Her yüz, bin küsur yılda bir,
Güneş ışıldayagördüğünde,
Ve Ay parlayagördüğünde,
Ve Çimler büyüyegördüğünde...
Söylemeye gerek yok ama, canavar donakalmıştı.
Kırbaç gibi salınıp şakladı sallanan kuyruğu,
Ve tatmin olmuştu canavar.
Sordu bize: "Melake misiniz siz?"
Ve biz dedik ki: "Hayır, ademoğullarıyız biz!"
Rock!
Ahh, ahh, ahh-ah-ah-ah,
Ohh, whoah, oh-whoah!
Bu çaldığımız, dünyanın en iyi şarkısı değildir, hayır!
Bu sadece onun Takdir Şarkısı'dır!
Hatırlayamadık, dünyanın en iyi şarkısını, hayır, hayır!
Bu Takdir Şarkısı, oh,
Dünyanın en iyi şarkısının!
Pekala! Dünyanın en iyi şarkısıydı!
Ah adamım! Ve dünyanın en lanet olasıca iyi şarkısıydı,
Dünyanın en mükemmel şarkısıydı.
(konuşma)
Ve tuhaf olan şey şudur ki dostlarım:
O can alıcı gecede çaldığımız şarkı,
Aslında şu an çaldığımız şarkıya uzaktan yakından benzemiyordu.
Bu sadece bir Takdir Şarkısı! Buna inanmalısınız!
Ve orada olmanızı dilerdim! Sadece görüş meselesi!
Ah, sikeyim! Yüce Tanrım, Tanrı aşkına,
Bunu gördüğünüze çok şaşıracaksınız: beni durduramazsınız artık!
Alev aldım, ah şükürler olsun, nihayet fark edildim!
Orospuçocuğu zengin ahbap!
Pekala!
Pekala!