To rid the disease [Turkish translation]

Burada kimse yok, yakınlarda kimse yok.

Umursamamaya çalışırım, ölü gözler her zaman dik dik bakar.

Bırak olsun, gördüğüne inanma.

Zamanını tut, çizginin içine bas.

Yaratıcısından gelen masumiyetin yırtığı,

Ve başlamadan biten, sana güvenmek.

Bu başarısızlık tanrıyı yarattı.

Peki ona ne yapmasını söyleyebilir misin?

İzini birinin kafasının üstüne bırak.

Kim onun durumu için ağlayacak, artık çok geç olduğunu biliyoruz.

Ne anlama geldiğini görmek için dönerim.

Bayılma hareketleri hastalıktan kurtulmayı salıverir.

Yaratıcısından gelen masumiyetin yırtığı,

Ve başlamadan biten, sana güvenmek.

(Sana olan bütün inancımı kaybettim.)

Bu başarısızlık tanrıyı yarattı.

Peki ona ne yapmasını söyleyebilir misin?

(Sana olan bütün inancımı kaybettim.)