Karanlık bir damlada toplanmış, erkan sabah şelale gibi odaya giriyor.
Karanlık duvar gölgeleri sabahları nereye gidiyor diye hiç sordun mu?
Gözlerin kapanmış, dudakların yorulmuş
Beni onlarla öpme.
Sessizlik çalmaya başlamadan sığırcık kuşları şarkı söylemeye başlamadı.
Haydi Tanrım dost ol ve şu dünyayı bir tur geriye döndür.
Gece kısa sürdü fakat bize dünyanın en uzun gecesi lazımdı.
Gözümde sadece gölge; kalbimde sadece soğuk, ayaz ve toz var.
Sessizlik çalmaya başlamadan sığırcık kuşları şarkı söylemeye başlamadı.
Sabahın köründe bir tren düdüğünü çalıyor,
Oz'a gidiyorum, geri dönmeyeceğim.
Sana ne yazarsam siliyorum ya da yırtıyorum.
Fakat şunu bilmek zorundasın; uyanamamışsın ve bu yüzden gölgelerin dansını görememişsin.
İyi ruhlar ve kraliyet kartalları seni benden korusun.
Haydi, Tanrım, dost ol!