Saat sabah’ın ikisi ve telefon çalıyor
Bilmiyordun, istemiyordun beklediğimi
Belki küçük bir tarafım hala inanmak istiyordu
Bunu söylediğinde eminsin
Ama gel daha fazla karışmasın
Bu üç kelime bu sefer her şeyi halletmeyecek
Bu üç kelime beni bir gece daha uyanık tutmayacak
Yeniden barışmak yetmiyor, çünkü her seferinde beni yeniden kıracak şeyler buluyorsun
Bu üç kelimeyle halledemezsin
O ipi bir paraşütmüş gibi çekiyorsun
Sanki seni yaptığın bütün hatalardan kurtaracakmış gibi
Belki seni yakalamak için her seferinde oradaydım,
Belki umrumda olurdu eğer sen azıcık bile umursasaydın
Orda düşmek için beklerdim
Bu üç kelime bu sefer her şeyi halletmeyecek
Bu üç kelime beni bir gece daha uyanık tutmayacak
Yeniden barışmak yetmiyor, çünkü her seferinde beni yeniden kıracak şeyler buluyorsun
Bu üç kelimeyle halledemezsin
Bu üç kelime önceden her şey ifade ederdi
Ama bu üç kelime artık hiç bir şey ifade etmiyor
Bu üç kelime bu sefer her şeyi halletmeyecek
Bu üç kelime beni bir gece daha uyanık tutmayacak
Yeniden barışmak yetmiyor, çünkü her seferinde beni yeniden kıracak şeyler buluyorsun
Bu üç kelimeyle halledemezsin
Bu üç kelime bu sefer her şeyi halletmeyecek
Bu üç kelime beni bir gece daha uyanık tutmayacak
Yeniden barışmak yetmiyor, çünkü her seferinde beni yeniden kıracak şeyler buluyorsun
Bu üç kelimeyle halledemezsin
Bu üç kelime
Bu üç kelime