This Love [Turkish translation]

O kadar kafayı bulmuştum ki fark edemedim

Gözlerinin içinde yanan ateşi

Zihnime hakim olan kaosu

Hoşçakal diye fısıldadı ve uçağa bindi

Bir daha dönmemek üzere

Ama her zaman kalbimde

(Nakarat)

Bu aşk beni yıprattı

O daha önce çok fazla kere hoşçakal dedi

Kalbi önümde kırılıyor

Ve başka seçeneğim yok

Çünkü daha fazla hoşçakal demeyeceğim

Onun iştahını beslemek için elimden geleni denedim,

Her gece gelmesini sağlamak için,

Onu tatmin etmek çok zor

Aşkı sadece bir oyunmuşçasına oynayıp durdu

Aynı şeyleri hissediyormuş gibi yaparak

Sadece arkasını dönüp yeniden gitmek üzere

(Nakarat)

Bu kırık şeyleri tamir edeceğim

Senin kırık kanatlarını onaracağım

Ve her şeyin yolunda olduğundan emin olacağım

Ağırlığım kalçanda, parmak uçlarımı her santimine batırarak

Çünkü biliyorum ki yapmamı istediğin şey bu

(Nakarat x3)