Bu yaralar uzun zamandır o narin dokunuşuna hasret kaldı
Kaderimizi kör bir düğüm gibi bağladıkları için lanet olsun o yıldızlara!
Yüreğimi parçalayıp aç, sonra ise aşkını öne sür.
İkimizin de kefaretini çektiğimiz dolambaçlı, karışık bir kader.
Alıp başını gidersin rüyamdan gün doğduğunda.
Kokun bir dut turtası, leylak tatlısı gibi...
Ve o kıvırcık simsiyah buklelerinin hayali, bir fırtına edasıyla
parlıyor o menekşe rengi gözlerin sen ağladıkça.
Fırtınanın içine doğru takip edeceğim kurdu
Tutkudan mahrum bırakılmış o kalbini bulmak için
Dur durak bilmeyen bir öfkeyle taş kesiyor yüreğin
Sıcacık kalbine sarılıyorum soğuğun tam ortasında
Alıp başını gidersin rüyamdan gün doğduğunda.
Kokun bir dut turtası, leylak tatlısı gibi...
Ve o kıvırcık simsiyah buklelerinin hayali, bir fırtına edasıyla
parlıyor o menekşe rengi gözlerin sen ağladıkça.
Bilmem ki kader bir olmamıza izin verir mi
Yoksa kör talihin bir diyeceği mi var bir olmamıza?
Her şeyin başında tuttuğum o dilek
Yoksa hiçbir zaman bulamadığın bir aşkı mı ortaya çıkardı?
Alıp başını gidersin rüyamdan gün doğduğunda.
Kokun bir dut turtası, leylak tatlısı gibi...
Ve o kıvırcık simsiyah buklelerinin hayali, bir fırtına edasıyla
parlıyor o menekşe rengi gözlerin sen ağladıkça.