The Unforgiven [Turkish translation]

Yeni kan yeryüzüne katılıyor

ve hemen boyun eğdiriliyor

durmayan incinmiş kara lekeyle

genç adam onların kurallarını öğreniyor

zamanla çocuk içine kapanıyor

bu şamar oğlanı yanlış yaptı

tüm düşüncelerinden mahrum bırakıldı

genç adam çabalayıp duruyor ve biliniyor

kendine edilmiş bir yemin

bugünden itibaren asla

arzusunu uzaklaştırmayacaklar

Hissettiğim

Bildiğim

gösterdiklerimin içinden hiç parlamadı

asla olmadım

asla görmedim

neler olabildiğini asla göremeyeceğim

hissettiğim

bildiğim

gösterdiklerimin içinden hiç parlamadı

hiç özgür olmadım

hiç ben değildim

bu yüzden affedilmeyen ismini takıyorum

Yaşamlarını adıyorlar

onun herşeyini götürmeye

hepsini memnun etmeye çalışıyor

bu kötü adam

hayatı boyunca aynı

durmadan savaştırıldı

kazanamayacağı bu savaşı

onların gördükleri yorgun adam artık umursamıyor

yaşlı adam o zaman sonra hazırlanıyor

pişman bir şekilde ölmeye

o yaşlı adam,o benim

Siz beni yaftaladınız

ben de sizi yaftalayacağım

bu yüzden affedilmeyen adını koyuyorum.