The Trickster [Turkish translation]

dağlarda pas, beyinde pas

İddiana rağmen burada hava kutsal

Çatılarda, ulaşılmaz.

Düzenbaz anlamsız, düzenbaz zayıf

Dünyadan konuşuyor, dünyadan konuşuyor

Hey, hey, hey, bu daha yolun yarısı

Hey, hey, hey, bu daha yolun yarısı

Seni o kadar çok istedim ki söyleyemedim

Her şey dağılıyor

O kadar çok istedik ki söyleyemedik

Bu şeyler dağılır

dünyadan konuşuyoruz, dünyadan konuşuyoruz

Hey, hey, hey, bu daha yolun yarısı

Hey, hey, hey, bu daha yolun yarısı

Kaçak çocuklar, bir kutu tuğla tozu solucanı

Kim kestane ağacından aşağı inmek istemez ki

Uzun beyaz eldivenler, polis dikkatlice kontrol ediyor

Hayvanat bahçesinden kaçan mükemmel çocuk kopyası

dünyadan konuş, dünyadan konuş

hey, hey, hey

hey, hey, hey