The Riff [Turkish translation]

Bu sabah Bay Ölüm ile tanıştım

Bana arabada bir tur atmayı teklif etti

Dedim ki tam hazır değilim

Senin yanında yolculuk yapmak için

"Verdiğin nasihatı kendin uygula"

Dedi gölgeler diyarının efendisi

"Bir kereden bir şey olmaz"

Sırıttı ve elimden tuttu

Deri koltuğuna oturdum

Cherry minibüsün

Motor yanan bir fırındaki

Fareler gibi bağırdı

Farlar kıvılcım saçıyordu

Lastikler alev alevdi

"Pekala"

Dedi ve çantasını açtı

(Nakarat)

Azrail gitar çaldı

Kemiksi parmakları soğuk ve sertti

Gürültü kalbimi dondurdu

O riffi umarsızca çalarken

Sonra şarkısı bitti

Ve benden yalan söylememi istedi

Biraz huzursuz hissettim

Ama eleştirmeye cesaret ettim

Dedim ki "Adamım riff süperdi

Fakat gerisini at çöpe"

Hayal kırıklığına uğramış gibi göründü

Ama dedi ki "Ah sorun değil"

Ona sordum, elindekini

Şeytana gösterdi mi

"Sağlam parçalar yazmıştı

Fakat son zamanlarda yazmadı"

Yani şeytanın bilgisi yoktu

Ve bir hitin kokusunu alamıyordu

"Çünkü o aklını yitirdi

Şu hip-hop saçmalığı ile"

(Nakarat)

Uyandım ve minibüs ters dönmüştü

Vücudum kanıyor

Yoldan çıkmış olmalıyız

Ölüm zar zor konuşuyordu

Dedi ki "Dinle, benim yerime geçmelisin

Yakında emekli oluyorum"

Dedim ki "Üzgünüm ahbap, biraz meşgulum

Ama bak ne diyeceğim: Gitar çalmaya devam edeceğim"

Ve böyle çalıyorum...

(Nakarat x2)

Riffi umarsızca çaldı (x4)