The Principal [Turkish translation]

Sinsi, doyumsuz

Para avcısı

Röntgenci

Korkunç

İşleri her zaman gizliden gizliye yürütüyorsun

Bu yüzden kendini temiz sanıyorsun

Ya annene söyleseydim...

Oğlunun berbat bir zalim olduğunu?

Sırf para alabilmek için bizi incitmeye geldiğin zaman

Sadece ben değil, herkes senin muşmula suratlı bir çirkin olduğunu düşünüyor.

İblislerin ele geçirdiği bir lidere itaat etmeye zorlanıyoruz

Dinlemeni sağlamaya çalıştım, ama işine gelmiyor, değil mi?

Gece gündüz demeden çocukları öldürmek, reçeteli ilaçlar ve internet kavgaları

İyi çocuk olduğunu iddia ederken melekleri vurmak...

Sadece heyecan ve para istiyorsun

Tüm hayallerimizi sik at, bu doğru değil

Müdür

Oh, müdürümüz nerede?

Oh, müdürümüz nerede?

Oh, müdürümüz nerede?

Oh, müdürümüz nerede?

Karmaşık, abartılmış,

Kafayı takmışsın, eteklerin zil çalıyor

Burada yarattığın gruplaşma sayesinde.

Tüm yönetmeliklerini ve kurallarını sikeyim

Hiç burnunu sokmamalıydın bile

Hepimizin incindiğini görmüyor musun?

Öğretmezsen biz de öğrenmeyiz

Afedersin, ne kadar kazanıyorsun?

Dinlemeni sağlamaya çalıştım, ama işine gelmiyor, değil mi?

Gece gündüz demeden çocukları öldürmek, reçeteli ilaçlar ve internet kavgaları

İyi çocuk olduğunu iddia ederken melekleri vurmak...

Sadece heyecan ve para istiyorsun

Tüm hayallerimizi sik at, bu doğru değil

Müdür

Oh, müdürümüz nerede?

Oh, müdürümüz nerede?

Oh, müdürümüz nerede?

Oh, müdürümüz nerede?

Sebep olduğun acının farkında değilsin

Evet, hareketlerin incitiyor, sözlerin gibi

Sen daha fazla bizi mahvetmeye çalıştıkça

Biz de orada, kapının önünde bağırışmaya devam edeceğiz

Dinlemeni sağlamaya çalıştım ama dinlemeyeceksin, senin kitabın böyle, değil mi?