The Leftovers [Turkish translation]

Tükendim ve yoruldum

Oh, ben çok tükendim ve yoruldum

Biz oyunu kaybettik

Meseleyi kapattık ve hoşça kal dedik

Tükendim ve yoruldum

Saf sevinç ve kederin dört harfi

Sen bana büyük sorunlar ve gizemli bir kalp verdin

Oh, hiçbir şeyden pişman değilim, hiçbir şeyden

Hâlen kalbim atıyor

Hâlen gözlerim görüyor

Âşık kılığına girmiş yabancılar

Aynı deri, ama farklı hisler

Geliriz ve gideriz

Kalabalıkta yalnızız

Kendimi bu kadar yalnız hissedecek miydim

Sen söyle, nasıl uçacağımı bilseydim?

Ben-ben-ben, ben-ben, ben-ben, ben sana doğru yürüyeceğim

Ve yapmayı istediğimiz şeylerin üzerinde, tek başıma hayal edeceğim

Fırtınalar ve kalıntılar ne olursa olsun

Bizim kalıntılarımız, belki

Ben-ben-ben, ben-ben, ben-ben, ben seni hayal edeceğim

Ve yapmayı istediğimiz şeylerin üzerinde, tek başıma yürüyeceğim

Fırtınalar ve kalıntılar ne olursa olsun

Bizim kalıntılarımız, belki

Batılı gözler

Şimdi nereye bakacaksın?

Bu fısıldayan şehir

Beni gezginlerin kapısına götürüyor

Biz şu an neredeyiz?

Kaybolmuş takla otlarından başka bir şey değiliz

Hiçbir esirliği sevmedim

Cildime kazındı

Ve ben zor inanan biriyim, buna inan

Hâlen kalbim atıyor

Hâlen gözlerim görüyor

Âşık kılığına girmiş yabancılar

Aynı beden, fakat farklı hisler

Geliriz ve gideriz

Kalabalıkta yalnızız

Kendimi bu kadar yalnız hissedecek miydim

Sen söyle, nasıl uçacağımı bilseydim?

Ben-ben-ben, ben-ben, ben-ben, ben seni hayal edeceğim

Ve yapmayı istediğimiz şeylerin üzerinde, tek başıma yürüyeceğim

Fırtınalar ve kalıntılar ne olursa olsun

Bizim kalıntılarımız, belki

Ben-ben-ben, ben-ben, ben-ben, ben seni hayal edeceğim

Ve yapmayı istediğimiz şeylerin üzerinde, tek başıma yürüyeceğim

Acı-tatlı kalıntılar ne olursa olsun

Bizim kalıntılarımız, belki