Ve yeniden dalgalanmakta ay, usulca bana doğru süzülürken,
sessiz kanat çırpışlarla, gece oradan geliyor
kalbim sana özlem duyarken...
..çünkü elimde uzun zaman önce donmuş gülü tutuyorum
yaprakları solmuş, büyümesi durmuş - bana kederi kalıyor.
Aşkın şarabı, ah çok tatlı, fakat yakıcı olan pişmanlık
Biliyordum ki, gün batımında dehşetin kalkan örtüleriyle buluşacaktım
Gözlerimden önce gecenin perdeleri düşüyor
Gecenin karanlık ve uysal sisi, açgözlülükle yutar her şeyi
[Gece:]
"Vah sana; kalbi acı pişmanlıkla dolu olan ve kederle boğulan kişi"
Gecenin sessizliğinde kendimi kaybediyorum,
Tatlı mavi sesiyle sarhoş ediyor beni.
Yalnızlığın sarhoşluğunda
Artık korkmuyorum, ölümün görkemli diyarlarından
Tek bir iç çekiş bile yok dudaklarımdan, acılığın şarabından içerken
Kalbim bir daha asla ağrımıyor
çünkü biliyorum ki her şey sona erebilir
Sadece ben ve gecenin şiiri
Şimdi daima bir...
Sadece ben ve gecenin şiiri, şimdi daima bir,
Sessizliğin korosu benim için çok güzel çalıyor...