The Crow [Turkish translation]

Güzel günler çok uzakta.

Cennette kara bir dalga var.

Rüzgardan uzakta bir çığlık duyuyorsun.

O, derinin altında ve sürükleniyorsun.

Uçacağı zaman kanatlarını iki yana açar, karga...

Gelirken ona şarkı söyletirsen, bilmene izin verir.

Donmuş bir şapka nefesini keser.

Ruhuna karanlık boyunca yol gösterirken,

Kalbini kırmak için geldiğini biliyorsun.

Ama OH hareket ettiğinde yeniden âşık oluyorsun.

Ve uçacağı zaman kanatlarını iki yana açar, karga...

Gelirken ona şarkı söyletirsen, bilmene izin verir.

Kanatlarını iki yana açar ve Güneş'i karartıyorlar.

Şarkı söylemesini duymayacaksın ve hasar bittiğinde ayrılacak.

Soğuk Yürek, Sıcak Silah, Ölen bir Ruh

Parlak Gözler, Kara Ruh, Gitmene asla izin vermeyecek.

Ve uçacağı zaman kanatlarını iki yana açar, karga...

Gelirken ona şarkı söyletirsen, bilmene izin verir.

Kanatlarını iki yana açar ve Güneş'i karartıyorlar.

Şarkı söylemesini duymayacaksın ve hasar bittiğinde ayrılacak.

Ooo... Ooo...