current location : Lyricf.com
/
Songs
/
Tea and Toast [Turkish translation]
Tea and Toast [Turkish translation]
turnover time:2024-09-27 20:27:41
Tea and Toast [Turkish translation]

Mavi gözleriyle Tom 1942'de doğmuş.

Doktorlar çok erken doğdu demiş,

İki kez durmuş kalbi,

Yine de hayatta kalmış.

O ilkini alırken,

Annesi son nefesini almış.

Babası biliyormuş onun suçu olmadığını,

Ama bir daha Tom'u da eskisi gibi görememiş.

Annesi hakkında nadiren konuşurmuş,

Ama ondan bahsettiğinde,

''Annen olsaydı şöyle derdi.'' dermiş:

''Karanlık çöktüğü zaman canım,

Kalbin tüm umudunu kaybettiğinde,

Şafaktan sonra güneş doğacak.

Tüm yaralarımızı saracağız,

Gökyüzü aydınlanacak sevgilim,

En sevdiğimle uyanacağım.

Sabah da senin için biraz çayla tost yapacağım.''

''Bir arkadaşımız aracılığıyla tanıştığımızda.''

Onları tanıştıran arkadaşından bahsetmiş.

''Dans etmek ister misin?'' söylediği ilk şeymiş.

Birlikte dans etmişler,

Müzik yavaşladığı zaman,

''Elimi bırakma.'' demiş.

''Eğer bu gece seni eve bırakmak istesem, kabalık etmiş olur muyum?'' diye sormuş.

O gece ona doğum hikayesinden bahsetmiş,

Canı yandığı zaman,

Annesinin çay ve tost hakkında söylediklerini düşündüğünden bahsetmiş.

2 yıl beraber çabucak geçmiş,

Plansız,

Küçük bir de çocuk sahibi olmuşlar.

Tom demiş ki:

''Kızlar sizi sevdiğimi biliyorsunuz,

Ancak yiyecek ve giyeceğimize yetecek kadar kazanabiliyorum,

Ama seni ve bu bebeği seviyorum, ölene dek de seveceğim.''

O da:

''Bu küçük hayata iyi bakacağız,

Onun bebek mavisi gözlerine aşık olacağız.

Bildiğim birkaç tavsiye sayesinde iyi olacağız.'' demiş.

''Annenle hiç tanışmadım ama.

Eğer tanışmış olsaydım,

Annen şöyle derdi:''

''Karanlık çöktüğü zaman canım,

Kalbin tüm umudunu kaybettiğinde,

Şafaktan sonra güneş doğacak.

Tüm yaralarımızı saracağız,

Gökyüzü aydınlanacak sevgilim,

En sevdiğimle uyanacağım.

Sabah da senin için biraz çayla tost yapacağım.''

Tom bu sözleri aklına kazımış,

Ve onları onurlandırmış.

Günlerce, saatlerce çalışmış,

Sonunda şehir merkezinden uzak,

Küçük bir ev alabilmişler.

Küçük kız büyümüş, başarmışlar.

Her gün birbirlerini sevdiklerini söylemişler.

Ve 40 yıl sonrası, bizi günümüze getiriyor.

El ele caddeden aşağı doğru yürürken,

Tom'un elini bir anda bırakmış.

Tom yere düşerken ona doğru bir hamle yapmış,

Endişeli kalabalığı etrafına toplamış yerde yatarken,

Tom'un tek duyduğu onun nefesiymiş.

Gözünden yaşlar süzülürken,

''Şimdi bırakma.'' demiş.

Tom hastane koğuşunda annesinin yatağının yanında otururken,

Kızları içeri girmiş, kendi ailesiyle birlikte.

''Baba seni duyup duyup duymadığından emin değilim,

Ama annemin bilmeni isteyeceği bir şey var.'' demiş.

''Karanlık çöktüğü zaman canım,

Kalbin tüm ümidini kaybettiğinde,

Şafaktan sonra güneş doğacak.

Tüm yaralarımızı saracağız,

Gökyüzü aydınlanacak sevgilim.

Şimdi gitmesine izin verme zamanı,

Sabah ben de senin için biraz çayla tost yapacağım.''

Comments
Welcome to Lyricf comments! Please keep conversations courteous and on-topic. To fosterproductive and respectful conversations, you may see comments from our Community Managers.
Sign up to post
Sort by