Taranta [Turkish translation]

ağır bir sıkıntı var göğsümde

tüketiyor beni, geçmiyor bir türlü

yer titriyor ayaklarımın altında

düş Allah düşüyorum

yediğimin tadı tuzu yok

ne ışık var bana artık ne renk

halkımız bilirdi derdimin dermanını

hastalığımın adı tarantaysa eğer

ne ki, artık değişti devir

kim hissecek benim acımı

kim su getirecek iyileşmem için

kimden şifa dileyeceğim ben

bilmiyorum taranta mı sardı gövdemi

ama bırakmıyor beni, çılgına çeviriyor

tarantaysa, beni bırakıp gitmeyin

tek başına dans edersem iyileşemem

tarantaysa bırak dans etsin kız

hüzünse çek çıkar gövdesinden