Talk [Turkish translation]

[Nakarat]

Sadece konuşamaz mıyız? Sadece konuşamaz mıyız?

Nereye doğru gittiğimizi konuşalım

Kaybolmadan önce, düşüncelerini bana uzat

Daha ne olduğunu bile bilmeden istediğimiz şeyi elde edemeyiz

Daha önce hiç böyle hissetmemiştim

Eğer çok ileri gidiyorsam özür dilerim

Sadece konuşamaz mıyız? Sadece konuşamaz mıyız?

Nereye doğru gittiğimizi bulalım

[Verse 1]

Evet, her şey başlangıçta iyiydi

Bunu gözlerinde görebiliyorum

Daha fazlasını istediğini söyleyebilirim

Aklında ne vardı?

Saklamamız için hiçbir neden yok

Bana daha önce hiç duymadığım bir şey söyle

[Nakarat]

Oh, hep bunu düşlüyordum

Ve düşlediğim de sensin

O halde bunu düşünmeyi kes

[Nakarat]

Sadece konuşamaz mıyız? Sadece konuşamaz mıyız?

Nereye doğru gittiğimizi konuşalım

Kaybolmadan önce, ilk beni bırak (evet)

Daha ne olduğunu bile bilmeden istediğimiz şeyi elde edemeyiz (hayır)

Daha önce hiç böyle hissetmemiştim

Eğer çok ileri gidiyorsam özür dilerim

Sadece konuşamaz mıyız? Sadece konuşamaz mıyız?

Nereye doğru gittiğimizi bulalım

[Verse 2]

Oh, hayır

Çatı katı manzarası, odaya çiçekler bıraktım

Kapıyı açık bıraktığımdan emin olacağım

Şimdi yoldayım, geç kalmayacağıma yemin ederim

Saat 5'te orada olacağım

[Nakarat]

Oh, sen hep bunu düşlüyordun

Ve ben senin istediğinim

Bu yüzden bunu düşünmeyi kes

[Nakarat]

Sadece konuşamaz mıyız? (Oh) Sadece konuşamaz mıyız?

Nereye doğru gittiğimizi konuşalım

Kaybolmadan önce, ilk beni bırak

Daha ne olduğunu bile bilmeden istediğimiz şeyi elde edemeyiz

Daha önce hiç böyle hissetmemiştim

Eğer çok ileri gidiyorsam özür dilerim

Sadece konuşamaz mıyız? Sadece konuşamaz mıyız?

Nereye doğru gittiğimizi bulalım

[Kapanış]

Nereye doğru gittiğimizi bulalım