Sevgilim neşe dolu
Bir cenazede kıkırdamakta
İnsanların bunu hoş karşılamayacağını biliyor
Onunla ibadet etmeliyim hemen
Eğer Tanrı konuşmuş olsaydı
O sözüne güvenilecek son avukat olurdu
Her pazar daha soğuk ve kasvetli, iç sıkıcı olmakta
Her hafta taze bir zehir
'Hasta doğduğumuzu,' söylediklerini duyuyorsunuz
Kilisem hiçbir şeyi açıklayamıyor (bana hiç güven vermiyor)
Ve o bana, 'yatakta ibadet etmemiz' gerektiğini söylüyor
Seninle başbaşa kalmak
gideceğim yegane cennet
Hasta doğdum, fakat bunu seviyorum
Daha iyi hissetmemi emret bana
Amin. Amin. Amin.
Kiliseye girmeme izin verirseniz (eğer)
Bir köpek gibi ibadet edeceğim gerçek olmayan kutsallıklarınıza
Size yalanlarımı açıklayacağım ve (böylece) bıçaklarınızı bileyebilirsiniz
Bana bu (inandığınız) ölümsüz ölümü vadedin
Yüce Tanrım, sana hayatımı bağışlamama izin ver (x2)
Güzel zamanlarda bir pagan olsaydım eğer
Sevgilim günışığı olurdu
Tanrıça memnun olmak için
bir kurban isterdi
Denizleri boşaltmak için
ışıldayan bir şeyi olurdu
Ana yemek için etli bir şeyler
That's a fine looking high horse