Nedensiz yargılıyorlar seni, bu haksızca
Sen dar ve eski ladadikalarda* uyurken
Bir söylenti oldun ve durdulamıyorsun
Karanlıkta düzenli ve vaatsiz yaşıyorsun
Kırmızı parlak satenlerinin içinde parlıyorsun
Beyaz ve ağır dumanların içinde
Arnavut kaldırımlarında sabahlıyorsun
Kiralik bir cennetin kapısında
Bu kadar veriyorum, ne istersin
Ladadika'da satarlar istediğinden
Her oda bir hücre
Kadınların hıçkırıklarıyla dolu
Sayısız ve umutsuz yalnızlıklar ziyaretine geliyor
Gemiler gitti, gitmeden siren çaldılar sana
Çocuklar erkek olmaya geldi
Ve ürkekçe harçlık verdiler sana
Bu kadar veriyorum, ne istersin
Ladadika'da satarlar istediğinden
Her oda bir hücre
Kadınların hıçkırıklarıyla dolu