Basra'lıyım, çölün kapılarında,
Ama hudutta durmuyorum,
Şehrazad'dan beri göçebe,
Ne zaman bizi boğulumdan kurtaran gün gelir.
Tibet'liyim, kafam gökyüzünde,
Dağların ruhu var, sonsuz karların altında,
Her zamandan beri Şerpayım, tepelerde, köşelerde,
Ne zaman bizi boğulumdan kurtaran gün gelir.
Ne zaman bizi boğulumdan kurtaran gün gelir.
Neyi bekliyorsun ?
Dünyanın bize karşı homurdanmasını mı ?
Güneşin erimesini mi ?
Ve dünyanın gömülüşünü mü ?
Söyle bana, söyle, neyi bekliyoruz?
Dünyanın bize karşı homurdanmasını mı ?
Güneşin erimesini mi ?
Ve dünyanın gömülüşünü mü ?
Söyle bana, söyle, neyi bekliyoruz?
Ben Amazonya'lıyım, ormanında'yım,
Bitkilerin ve direyin sırlarını biliorum,
Her zamandan beri yaşıyorum, şelaleleri dinliyorum,
Ne zaman bizi boğulumdan kurtaran gün gelir.
Rotadan ayrılıyorum, bir gemi rüzgarsız,
Dua ediyorum varmak için hiç kimsenin beni beklemediği yere,
Her zamandır kaybolmuş, Odysseia'dan İlyada'ya,
Ne zaman bizi boğulumdan kurtaran gün gelir.
Ne zaman bizi boğulumdan kurtaran gün gelir.
Neyi bekliyorsun ?
Dünyanın bize karşı homurdanmasını mı ?
Güneşin erimesini mi ?
Ve dünyanın gömülüşünü mü ?
Söyle bana, söyle, neyi bekliyoruz?
Dünyanın bize karşı homurdanmasını mı ?
Güneşin erimesini mi ?
Ve dünyanın gömülüşünü mü ?
Söyle bana, söyle, neyi bekliyoruz?
Söyle bana, söyle, neyi bekliyoruz?
Dünyanın bize karşı homurdanmasını mı ?
Güneşin erimesini mi ?
Ve dünyanın gömülüşünü mü ?
Söyle bana, söyle, neyi bekliyoruz?
Söyle bana, söyle, neyi bekliyoruz?