Nereden geldin de aklıma düştün,
Bir anda ve her tarafımdan
Beklenmedik ve kaçınılmazdı gelişin,
Aldın beni, ve damarlarımdan aktın.
Seninleyken yanlışın içerisinde, kıpır kıpır hissediyorum,
Sensizken ise tam bir sıradan.
Sen gerçek aşk oldun,
Aşkın hiç sırası değildi, ama...
Nakarat:
Batan güneşin aydınlığı.
Gördüm gözlerindeki o ışığı,
Dünya iki yarımdan oluşmuştur.
Ve bu hayatta hiç bir anlam yok...
Ve bu hayatta aşktan başka hiç bir anlam yok.
Kafan arapsaçı gibi, karmakarışık,
Haklarında haklı değilsin.
Fakat aynı yastığı bölüşelim.
Ve her seferinde ilk kez gibi.
Nakarat:
Batan güneşin aydınlığı.
Gördüm gözlerindeki o ışığı,
Dünya iki yarımdan oluşmuştur.
Ve bu hayatta hiç bir anlam yok...
Ve bu hayatta aşktan başka hiç bir anlam yok.
Nakarat:
Batan güneşin aydınlığı.
Gördüm gözlerindeki o ışığı,
Dünya iki yarımdan oluşmuştur.
Ve bu hayatta hiç bir anlam yok...
Ve bu hayatta aşktan başka hiç bir anlam yok.
Ayaklan, merdivende ilk adım, ve noel ağacı,
Operatörü ben sıkıca tutarım.
Sonuçta ben henüz Avrupa'dayım, O Tokyo'da.
Nerede şimdi benim aşkım - Ütopyam?
Ve ben ona uçuyorum, keder benim kalbimde ağırlık yapmaz.
Hermes bana uçan sandaletler verir.
Yükseklerden kuş bakışı,
Sana doğru dalışa geliyorum, selam, konnichiwa.
Ek olarak bir şey yok ki, gizlilikten gizleniyoruz.
Onun plansız programsız uçuşlarından ben çok sıkıldım.
Sessizlik, yıldırım ve şimşekten daha çok gürültü yapar.
Fakat bu hayatta aşktan başka hiç bir anlam yok.
Nakarat:
Batan güneşin aydınlığı.
Gördüm gözlerindeki o ışığı,
Dünya iki yarımdan oluşmuştur.
Ve bu hayatta hiç bir anlam yok...
Ve bu hayatta aşktan başka hiç bir anlam yok.
Nakarat:
Batan güneşin aydınlığı.
Gördüm gözlerindeki o ışığı,
Dünya iki yarımdan oluşmuştur.
Ve bu hayatta hiç bir anlam yok...
Ve bu hayatta aşktan başka hiç bir anlam yok.