Lanetle tanrım beni, günahlarım için...
Bu ölümsüzlüğümün 4. asrındayım
Yine de böyle yaratılmayı ben istemedim. Neden?
Güneşini bir daha asla yüzümde hissedemeyeceğim
Ya da mezarının rahatlığını
Ne yaşıyorum ne de ölüyüm
Dünyadaki bu cehennemde
Bu sonsuz gençliği nasıl tarif edebilirim ki?
Yapabileceğin bir şeyinin olmaması,
Yanıbaşındaki sevdiklerinin yaşlanıp solması,
Ve her birinden, kalbinde bir parça kalması,
Ve bitmek bilmez bu sonsuz döngünün sana kalması.
İşte bu Ekim'in daimi acısı,
İşte bu gölgelerin krallığı,
Tanrım, lütfen affet onu
Ne yapacağını bilmiyor artık
Kendi ölümüm için kurban ettiklerimin dualarıyla
Ve geceye olan aşkım anısına.
Ayın bedbaht parıltısına lanetler okuyorum
Bu kana susamışlığım beni sonsuzluğa sürüklerken
Şafağın zehir gibi ışıkları beni bilinmezliğe mahkum ederken
Bu gri sonbahar alacakaranlığında yaşamaya mahkumum
Alaca karanlıkta tutsağım
Tanrım, lütfen affet onu,
Ne yapacağını bilmiyor artık
Tanrım, lütfen affet onu,
Ne yapacağını bilmiyor artık