Superstar [Turkish translation]

[Intro]

Evet, evet.

[Hook]

Evet, süperstar gibi yaşıyorum.

Biliyorsun, evet.

Evet, Future ile bir şarkı yapıyorum.

Biliyorsun evet.

Evet, üsttekilerle çalıyorum evet.

Konuşmak istersen, para getir, evet.

[Part 1]

Evet, seni görmezden geleceğim, evet, evet

Saygı istiyorsun, ahbap, ama benden değil, hayır.

Evet, zincirlerim parlıyor, ahbap, aynen avizeler gibi, evet

Böyle giderse kendimize bir malikane alırız, evetevet.

Evet, bardağım, lean ile dolu, ey, evet.

Zincirlerim yakuttan, ey, evet.

Alman rapçiler yok olacak, evet, evet.

Hepinizi şaşırttım, evet.

Porsche-Recaro-Sportsitz, Forbes listesinde olmak istiyorum, evet.

Her zaman kafam iyi (taşlaşmış), ahbap, Rolling Stones, evet, 10.000 şov, evet, evet.

[Hook]

Evet, süperstar gibi yaşıyorum.

Biliyorsun, evet.

Evet, Future ile bir şarkı yapıyorum.

Biliyorsun evet.

Evet, üsttekilerle çalıyorum evet.

Konuşmak istersen, para getir, evet.

Konuşmak istersen, para getir, evetevetevetevet.

[Part 2]

Alışverişe gittiğimde fiyatlara bakmıyorum, hayır, hayır.

Tasarımcı kıyafetleri giyiyorum, evet, her gün aynı şeyi giyiyorum, evet, evet.

Hepinizin hype'ımı istediğinizi görüyorum.

Evet, artık gümüş yok, sadece beyaz altın giyiyorum, evetevet.

Turkuaz elmas, evet.

Tiffany & Co. sadece onun için, oh, Tiffany.

Her şey yolunda, evet.

Stay High etiketimiz evet.

Baştan tırnağa sadece Nike evet.

Yoldayım, ahbap, tur hayatı.

Hepinizi sikiyorum.

[Hook]

Evet, süperstar gibi yaşıyorum.

Biliyorsun, evet.

Evet, Future ile bir şarkı yapıyorum.

Biliyorsun evet.

Evet, üsttekilerle çalıyorum evet.

Konuşmak istersen, para getir, evet.

Olayı biliyorsunuz, evet.