ilk karşılaştığımız günü hatırlıyor musun?
“sigaramı yak” demiştin
o yüzden anneme ve babama yalan söyledim
ve çitten atlayıp koştum
ama çok uzağa gidemezdik
çünkü arabanı kilitlerken anahtarlarını orda bırakmıştın
o yüzden oturdun ve dudaklarımı izledin
ve daha öpmeden öpüşünü hissedebiliyordum
uzun geceler, gündüzler
şeker ve duman halkaları
bir aptallık ettim
ama çilek ve sigaraların tadı hep senin gibi
farlar, bana dönük
60’a kadar yaşıyorum, bir aptallık ettim
ama çilek ve sigaraların tadı hep senin gibi
mavi gözler, siyah kotlar
çakmaklar ve şekeler, bir aptallık ettim
ama çilek ve sigaraların tadı hep senin gibi
bana kaderi öğrettiğini hatırla
dedin ki hepsi beklemeye değecek
taksinin arkasındaki o gece gibi
parmakların ellerime uzandığında
sonraki gün, telefonumda hiçbir şey kalmamıştı
ama kokunu hâlâ kıyafetlerimden alabiliyorum
hep bir şeylerin değişmesini umdum
ama senin oyunlarına geri dönmüştük
uzun geceler, gündüzler
şeker ve duman halkaları
bir aptallık ettim
ama çilek ve sigaraların tadı hep senin gibi
farlar, bana dönük
60’a kadar yaşıyorum, bir aptallık ettim
ama çilek ve sigaraların tadı hep senin gibi
mavi gözler, siyah kotlar
çakmaklar ve şekeler, bir aptallık ettim
ama çilek ve sigaraların tadı hep senin gibi
ve kaçsam bile
ve kalbime bir dinlenme günü ver
çilek ve sigaraların tadı hâlâ senin gibi
bana hep daha fazlasını istetiyorsun
açlığımı dindiremiyorum
çilek ve sigaraların tadı her zaman senin gibi
evet, onların tadı her zaman senin gibi
senin gibi
uzun geceler, gündüzler
şeker ve duman halkaları
tadları hep senin gibi
farlar, bana dönük (ve kaçsam bile)
60’a kadar yaşıyorum, bir aptallık ettim (ve kalbime bir dinlenme günü ver)
yine de, çilekler ve sigaraların tadı her zaman senin gibi
mavi gözler, siyah kotlar
(bana hep daha fazlasını istetiyorsun)
çakmaklar ve şekerler, bir aptallık ettim (açlığımı dindiremiyorum)
çilekler ve sigaraların tadı hep senin gibi