STORY [Turkish translation]

Kötü bir yerde uyandım

Muhtemelen kalkmalıyım, böylece geç kalmam

Son sekiz dakika telefonuma baktım

Dakikalarca boş boş baktım, başım ağrıyor

Abajur tarafında boş şişeler

Yine Excedrin* bitti, harika

Söylemek için çok erken ama bu gidişle

Bunun kötü bir gün olabileceğini düşünüyorum

Yatak odasından çıkıyorum, oda arkadaşım

Kanepede uyuyakalmış, ikiyüzlü

Erkek arkadaşı ile burada yaşayan ama ödeme yapmayan

Kira için bir kuruş bile, ama yine de kalıyor

Parasız olduğunu söylüyor, "Hadi canım" der gibiyim

Muhtemelen uyuşturucu satıyor ama söylemiyor

Bana emlakçılıkla uğraştığını söyledi

Yani inanmıyorum, ama tamam

Tamam, arabamı park yerinden çıkarıyorum

Benzin depomun yine E'de olduğunu fark ettim, yani, tabii ki, öyle

Sanırım benzin istasyonunda durmalıyım

Bu yüzden sağa döndüm, benzinciye doğru

Gaza basarken, küllüğüme bakıyorum

Sigara almam gerektiğini hatırlıyorum (Sigara)

Zihinsel halime yardımcı olacak herhangi bir şey

Bu yüzden park edip içeri giriyorum—bekle!

Muhtemelen içecek ve yiyecek bir şeyler almalıyım

Bu yüzden birkaç poşet cips bulup alıyorum

Şeker reyonu nerede? Ah, evet, işte burada

Hangisini almalıyım?

Starbust mı almalıyım yoksa

Değiştirip Twix mi almalıyım?

Mm, Starbust aldım, sonra yürümeye başladım

Çöpü geçip dondurucuya ulaştığımda

Dükkanın önünde birinin bağırdığını duydum

Muhtemelen sadece evsiz bir adamın canı sıkılıyor

Muhtemelen sadece bir müşterinin kartı

İşe yaramadı ve şimdi bir savaş başlatmak istiyor

Adamım, maddi olarak gücüm

Her gün enerji içeceği almaya devam edemez, kapıyı kapatıyorum

Sonra arkamı dönüp tezgaha doğru giderken

İçeceğimle birlikte, "Hey, kasayı aç" sesini duyuyorum.

Yere çömeliyorum

Koridora göz atıyorum, silah baş-...

Inda tezgahın arkasındaki adamın

Şimdi kalbim çarpıyor ve Tanrı'ya dua ediyorum

Bugün ölemem, bugün ölemem

Yapacak işlerim var, titrememeye çalışıyorum

Kaçışımı planlıyorum, cep telefonum nerede?

Arabamda bıraktım, bu da cabası

Emeklemeye başlıyorum, bağırdığını duyabiliyorum

"Her kuruşu istiyorum, her kuruşunu istiyorum" (Evet)

"Nakitle işin bittiğinde

Çantayı aç, içine biraz sigara at" (Evet)

"Hangilerini istiyorsun? Hangilerini istiyorsun?"

"Seçici değilim, bana herhangi bir çeşit ver

Hepsini bana ver, evet, sadece onları içeri at

Devam et, zamanım azalıyor ve

Biraz daha hızlı hareket etmeni tavsiye ederim

Güven bana, tetiği çekmek zorunda kalmak istemiyorum

Daha önce yaptım, güzel bir resim değil

Ne, bana inanmıyor musun? Sadece seninle şakalaşıyorum

Şey, hayır şakalaşmıyorum, hayır şakalaşmıyorum

Sadece dediğimi yap çünkü beni oyuna getirmeye çalışırsan

Emin ol pişman olacaksın

Oh, şoförüm arıyor, alıcımı kaçıramam"

O zaman aptalca bir şey yaptım

Ve ceketim bir kutu çorbayı devirdi ve sonra

Etraf sessizleşti, hareket ettiğimi duydu mu? Şşşt!

Nefesimi tutuyorum, yaptığımı duymuş olmalı, ha?

Sanıyorum ki

Gürültü kafasını çevirmesi için yeterliydi

Silah dayatılan adamın kendi silahını almasına zaman tanımak için

Şimdi ikisinin de silahı var

Belki ona yardım etmeliyim

Gizlice yaklaşmalı, yavaşça ve onu yer sermeliyim

Gitme zamanı, gitme zamanı, gitme zamanı

Bu bir mucize olacak

Şimdi ya da asla, Tanrım, eğer iyi dileklerim varsa

Geleceğimde, onları şimdi kullanabilir miyim?

Kenardan baktım ve ona doğru koşmaya başlıyorum

Geldiğimi görmüyor, değil mi? Adım adım yaklaşıyorum

Boynuna sarıldım ve onu tuttum, boğazını sıkıyorum

Onu boğmaya çalışıyorum, sonra dirseği burnuma çarpıyor ve

Kırdığını düşünüyorum, kırdığını düşünüyorum, benim

Giysilerimin her tarafına kan sızıyor, deniyorum

Bırakmamayı ama ellerim kaymaya ve mermiler uçuşmaya başlıyor

Bir şey göremiyorum

Kasiyer hala hayatta mı?

Söyleyemem, sürünerek uzaklaşmaya çalışıyorum, işte başka bir adam geliyor

İçeri koşuyor, "Para nerede?

Parayı aldın mı? Getirdiğin çanta nerede?" (Ayy)

"Bilmiyorum, sanırım hala tezgahın arkasında

Muhtemelen az önce vurduğum kasiyerin yanında" (Ayy)

"Yerdeki kim? Yerdeki kim?

"Bilmiyorum!" "Peki, polisi aradılar mı?"

Bana doğru koşuyor, sonra omzumdan tutuyor

Beni ters çevirdiğinde, çenem düşüyor, çünkü

Sesinin çok tanıdık geldiğini düşündüm, onun

Yüzünde maske var ama giydiği gömlek

Bu sabahkiyle aynı

Gözlerime bakıyor, bildiğimi bildiğini biliyorum

Utanmış, üstümde duruyor ve "Üzgünüm Erin, ama

Başka seçeneğim yok," namluyu havaya kaldırıyor.

Kafama doğru, "Ciddi olamazsın!" diye bağırıyorum.

Başını sallıyor ve "Özür dilerim" diyor, ardından silah...

Yere çömel, yere yat

Kasiyer iyi olup olmadığımı sormak için bağırıyor, 911'i arıyor

Yanına koşuyorum, telefonunu alıyorum ve ona yardım etmeye çalışıyorum

"911, acil durumunuz nedir?"

"Soygun oldu, kasiyer vuruldu, ambulansa ihtiyacı var"

Biraz solgun görünüyor, çok kan kaybetmiş olabilir"

"Tamam, yardım yolda, başka yaralanan var mı?"

"Evet, hırsızlar, iki kişi"

"Bana durumlarını söyleyebilir misiniz? Hâlâ hayattalar mı?"

"Eh, gerçekten emin değilim, ama pek iyi görünmüyorlar

Öldüklerinden eminim

Evet, sanırım öldüler"

"Tamam, derin bir nefes al

Her şey yoluna girecek, iyi olacaksın"