Yıldızlar söner, dünya sallanır.
Zehir, dilindedir.
Son planlar, son dans.
Ah Tanrı, sen ne yaptın?
Ateşin yayıldığını görebiliyorum, inancın kalmadığını hissedebiliyorum.
Her zaman istediğini düşündüğün bu şey.
Uzun zaman sonra çok güçlü oluğumuz için taş duvarlar yıkılacak, genç kalpler kırılacak, sönene kadar parlayacağız ama yanmayı bırakmayacağız.
Altın caddelerde, alevler [sen] halen daha dans edebilsin diye tozlar uyur.
Gökyüzü değişti, yeni gün bu iki aynı el mi?
Ateşin yayıldığını azaldığını görebiliyorum, inancın geri geldiğini hissedebiliyorum.
Her zaman istemiş olduğun her şey.
Uzun zaman sonra çok güçlü oluğumuz için taş duvarlar yıkılacak, genç kalpler kırılacak, sönene kadar parlayacağız.
Biz hepimiz biziz, biz hepimiz biziz.
Biz hepimiz biziz, biz; biz kimiz?
Biz, biz kimiz?
Taş duvarlar yıkılacak (taş duvarlar yıkılacak)
Genç kalpler kırılacak (genç kalpler yıkılacak)
Uzun zaman sonra, çok güçlü olduğumuz için.
Sönene kadar parlayacağız. (ama yanmayı bırakmayacağız)
Biz hepimiz biziz. (ama yanmayı bırakmayacağız)
Biz hepimiz biziz. (ama yanmayı bırakmayacağız)
Biz hepimiz biziz. (ama yanmayı bırakmayacağız)
Biz, biz kimiz? (ama yanmayı bırakmayacağız)
Biz hepimiz biziz. (ama yanmayı bırakmayacağız)
Biz hepimiz biziz. (ama yanmayı bırakmayacağız)
Biz hepimiz biziz. (ama yanmayı bırakmayacağız)
Biz, biz kimiz? (ama yanmayı bırakmayacağız)
Yanmayı bırakma.