Tek başıma eve dönerken
Doğduğum yerin önünden geçiyorum
Ve eskiden içtiğim mekanların
Gençtim sarhoştum sokaklarda sendelerdim
Joiners Arms'ın önünde, ayakta zar zor duran taylar gibiydik
Sanat okuyanlarla, grupta çalan çocuklarla
Ekstaziden kafam iyiydi, daha yeni tanıştığım biriyle el eleydik
İçimden "Hayat daha bundan güzel olamaz" dedim
"Hiçbir şey bundan daha güzel olamaz,
Olamaz"
Sonra müzenin çatısına çıktık
Alttaki çimenlerde sevişen birileri vardı
Sonra adımı da unuttum
Evime giden yolu da
Simsiyah gözlerin ve ısırdığın o dudaklarla
Dünya senin emrine amadeydi sanki
Bundan daha güzel olamaz hayat
Bundan daha güzel ne olabilir ki?
Ne gördüm biliyor musun?
Yanan meydanları gördüm*
Ve şimdiye kadar yaptığım her şey
Senin adını haykırma biçimimdi
Bir kere, bir kere, bir kere daha
Bir kere, bir kere, bir kere daha
Kendi çocuklarımız olsun isteyen çocuklardan ibaretiz aslında
Bir şeylerin büyümesini izleyecek bir yer istiyorum
Yoksa çok büyük hayaller mi kurdum?
Yoksa vazgeçmem mi gerekiyor umduklarımdan?
Peki ya gün gelir de kar diye bir şey kalmazsa?
Ne bilirim ki ama ben
Hiçbir şey bilmiyorum ki ben
Yeşilin alabildiğine yeşil olduğundan
Bir de ilkbaharın kendine has bir hüzün getirdiğinden başka
Ne gördüm biliyor musun?
Yanan meydanları gördüm
Ve şimdiye kadar yaptığım her şey
Senin adını haykırma biçimimdi
Bir kere, bir kere, bir kere daha
Bir kere, bir kere, bir kere daha
Ne gördüm biliyor musun?
Yanan meydanları gördüm
Ve şimdiye kadar yaptığım her şey
Senin adını haykırma biçimimdi