İşte büyük bir matemin tatlı kokusu öylece kalmış etrafta
Kuştüyü dumanlar yükseliyor ve karışıyor kurşun renkli gökyüzüne
Bir adam yatmış ve düşünüyor , yeşillikleri ve ırmakları
Ama uyanmak için hiçbir sebebi olmadığı sabahlara uyanık şekilde..
Kayıp bir cennetin anılarını kafadan atmakta kararsız
Gençliğinde veya rüyalarında,"kesin" olmaktan uzak
Ölü bir dünyaya zincirlenmiş sonsuza dek
Hayır yetmez,yetmez...
Kanı korkudan buz gibi kesilmişti,
Dizleri titriyordu gecenin bir vakti,
Elleri ise zayıflamıştı o doğruluk anında
Adımları da sendeliyordu..
Tek dünya, tek ruh
Zaman geçer, ırmak akar..
Kayıp aşkın ve adağın ırmağıyla konuşuyordu
Ve sessizlik de cevap veriyordu o girdap gibi davetiyeye
Yağlı denize akan karanlık ve pislik
Olması gereken acımasız bir dostluk gibi
Bu geceye doğru durmadan esen bir rüzgar,
Gözlerimde ise toz var,görüşümü kör eden!
Sessizlik de o sözleri çok gürültülü söylüyor gibi.
Tutulmamış olan sözleri yani.