So Called Life [Turkish translation]

[1]

Gülemiyorum, ağlayamıyorum, yaşayamıyorum, ölemiyorum

Hiçbir şey yapamıyorum artık, hayır

Sevemiyorum, nefes alamıyorum, konuşamıyorum, uyuyamıyorum

Ama kendimi uyanık kalmış gibi de hissedemiyorum

[Ara nakarat]

Yaşamak için ne zaman ama

Lanet olası zamanımı harcıyorum

[Nakarat]

Oh, bana baskın olacağım bir şey ver

Geceyi başlatacak bir şey

Aklımı kapatacak bir şey

Sözde hayat bu işte

Oh, bana baskın olacağım bir şey ver

Geceyi başlatacak bir şey

Aklımı kapatacak bir şey

Sözde hayat bu işte

[Nakarat]

Atlamak istiyor gibiyim

Bağırmak istiyorum, koşmak istiyorum

Duvara lanet olası bir elektrikli testere koymak istiyorum

Herkesin yaşadığı bir dünyada yaşıyor gibiyim

Hepimiz hiçbirimiz ve hepimiz hiçbirimiz için

[Ara nakarat]

Yaşamak için ne zaman ama

Lanet olası zamanımı harcıyorum

[Nakarat]

Oh, bana baskın olacağım bir şey ver

Geceyi başlatacak bir şey

Aklımı kapatacak bir şey

Sözde hayat bu işte

Oh, bana baskın olacağım bir şey ver

Geceyi başlatacak bir şey

Aklımı kapatacak bir şey

Sözde hayat bu işte

[Köprü]

Yaşamak için ne zaman ama

Yaşamak için ne zaman ama

Yaşamak için ne zaman ama

Lanet olası zamanımı harcıyorum

Atlamak istiyor gibiyim

Bağırmak istiyorum, koşmak istiyorum

Duvara lanet olası bir elektrikli testere koymak istiyorum

Oh bana bir şey ver

Oh bana bir şey ver

[Nakarat]

Oh, bana baskın olacağım bir şey ver

Geceyi başlatacak bir şey

Aklımı kapatacak bir şey

Sözde hayat bu işte

Oh, bana baskın olacağım bir şey ver

Geceyi başlatacak bir şey

Aklımı kapatacak bir şey

Sözde hayat bu işte