smiling when i die [Turkish translation]

Mezuniyetim daha dün olmuş gibi

Ama şimdi o çocukların bazılarının kendi çocukları var

Tatile çıkmayalı uzun zaman oldu

Gerçekten oluruna bırakmayalı uzun zaman oldu

Geriye bakmak istemiyorum

Şunu yapabilirdim veya bunu deneyebilirdim diye düşünmek

Geriye bakmak istemiyorum çünkü zaman çok hızlı akıyor

Annemi arayacağım

Eve uğramayalı uzun zaman oldu

Yazın bir yolculuğa çıkacağım

Tokyo'daki tüm ışıkları göreceğim

Çölde kaybolacağım

Neler bulabileceğimi görebilmek için

Böylece zamanım geldiğinde

Öldüğümde gülümsüyor olacağım

Öldüğümde gülümsüyor olacağım

İş yerindeki ilk günüm dünmüş gibi

Ama şimdi burada çalışan en genç kişi ben değilim

Günleri öldürmeyeli uzun zaman oldu

Shot atmayalı uzun zaman oldu

Geriye bakmak istemiyorum

Şunu yapabilirdim veya bunu deneyebilirdim diye düşünmek

Geriye bakmak istemiyorum çünkü zaman çok hızlı akıyor

Annemi arayacağım

Eve uğramayalı uzun zaman oldu

Yazın bir yolculuğa çıkacağım

Tokyo'daki tüm ışıkları göreceğim

Çölde kaybolacağım

Neler bulabileceğimi görebilmek için

Böylece zamanım geldiğinde

Öldüğümde gülümsüyor olacağım

Öldüğümde gülümsüyor olacağım

Gerçekten aşık olduğum birkaç zaman oldu

Ama birkaç tane yeterli değil

Birkaç ot var paylaşabileceğim

Ama sanırım bir yerden başlamalıyım

Annemi arayacağım

Eve uğramayalı uzun zaman oldu

Yazın bir yolculuğa çıkacağım

Tokyo'daki tüm ışıkları göreceğim

Çölde kaybolacağım

Neler bulabileceğimi görebilmek için

Böylece zamanım geldiğinde

Öldüğümde gülümsüyor olacağım

Öldüğümde gülümsüyor olacağım

Öldüğümde gülümsüyor olacağım

Öldüğümde gülümsüyor olacağım