Sippin' On Sunshine [Turkish translation]

Oğlum, sen beni göklere çıkartıyorsun

Biz arı kovanı gibi vızlıyorsun

Sadece ufak bir öpücük, ama dudaklarıma değdiğinde

Ben gün ışığını yudumluyorum

Oğlum, çok çekici görünüyorsun

Temmuzdan bile daha sıcaksın1

Daima burada kalmak istiyorum

Gün ışığını yudumlamak (istiyorum)

Sahilde, ellerimi tutuyorsun

Kuma saplanmış bir şemsiyemiz var

Dalgaların kıyıya çarpışını izliyorum

Bebeğim, biraz dahasını istiyorum

Hey, ne güzel bir gün

Tek ihtiyacım olan bir lezzet

Güzel bir zaman hariç hiçbir şey değil

Gün ışığını yudumlamak

Ah, gidecek bir yerimiz yok

Bu yüzden akıntıyı izleyeceğiz

Evet, hayatımızı yaşıyoruz

Gün ışığını yudumlayarak

Oğlum, beni çıldırtıyorsun

Beni göklere çıkartıyorsun

Sadece ufak bir tat, ziyan etmek istemem

Şu gün ışığından bir yudumu

Tüm tepinebiliriz

Ay ışığının altında

Ama parti bitince, yeni baştan yapacağız

Gün ışığını yudumlayacağız

Sahilde, ellerimi tutuyorsun

Kuma saplanmış bir şemsiyemiz var

Dalgaların kıyıya çarpışını izliyorum

Bebeğim, biraz dahasını istiyorum

Hey, ne güzel bir gün

Tek ihtiyacım olan bir lezzet

Güzel bir zaman hariç hiçbir şey değil

Gün ışığını yudumlamak

Ah, gidecek bir yerimiz yok

Bu yüzden akıntıyı izleyeceğiz

Evet, hayatımızı yaşıyoruz

Gün ışığını yudumlayarak

Gün ışığını yudumlayarak

Gün ışığını yudumlayarak

Gün ışığını yudumlayarak

Gün ışığını yudumlayarak

Hey, ne güzel bir gün

Tek ihtiyacım olan bir lezzet (ve tadı çok güzel)

Güzel bir zaman hariç hiçbir şey değil (güzel bir zaman)

Gün ışığını yudumlamak

Ah, gidecek bir yerimiz yok (hayır, yok)

Bu yüzden akıntıyı izleyeceğiz (kesinlikle evet)

Evet, hayatımızı yaşıyoruz (hayatımızı)

Gün ışığını yudumlayarak

Tüm gün, tüm gece

Gün ışığını yudumluyoruz

Evet, güzel bir zaman

Herkes sadece gün ışığını yudumluyor

Whoa whoa whoa

Gün ışığını yudumluyoruz

1. Sıcak derken çekici anlamında.