Parkta beraber oturdular
Akşama karanlık çökerken
Kız ona baktı ve oğlan bir kıvılcım hissetti tam kemiklerinde
Tam bu anda yalnız hissetti oğlan ve diledi her şeyin düzelmesini
Ve de dikkat etmiş olmasına kaderin cilvesine
Eski kanal boyunca yürüdüler
Biraz kafaları karışıktı, iyi hatırlıyorum
Neon ışıklarının yandığı bir otelde durdular
Oğlan gecenin ateşinin bir yük katarı gibi çarpışını hissetti;
Kaderin cilvesiyle hareket eden.
Uzakta bir yerde saksafon çalıyordu
Kız kemer altında yürümekteyken
Ve güneş ışıkları eskimiş bir perde arasından oğlanın uyandığı yere sızarken
Kız kapıdaki kör adamın önüne bir bozuk para attı
Ve kaderin cilvesini tamamen unuttu
Oğlan uyandı, oda bomboş
Hiçbir yerde göremedi kızı
Umursamadığını söyledi kendi kendine, açtı camı kocaman
İçinde bir boşluk duydu, hiçbir şekilde alışık olmadığı;
Kaderin cilvesi tarafından gönderilen
Oğlan saatlerin çalışını duyuyordu
Ve konuşan bir papağanla dolaşıyordu
Denizcilerin toplandığı tersanelerde kızı arıyordu
Belki kız bulacaktı onu bir kez daha ama daha ne kadar beklemesi gerek
Bir kez daha kaderin cilvesi için
İnsanlar bana bunun bir günah olduğunu söylüyor
İçten içe bu kadar şey bilmenin ve hissetmenin
Ben hâlâ inanıyorum, o benim ruh eşimdi ama ben yüzüğü kaybettim
O baharda doğmuştu, ben ise çok geç doğmuştum
Bütün suç kaderin cilvesinin