Sign of the Times [Turkish translation]

Sadece ağlamayı kes.

Bu zamanın işareti.

Son şova hoşgeldin.

Umarım en güzel kıyafetlerini giyiyorsundur.

Gökyüzüne doğru giden yoldundaki kapıyı kandıramazsın.

Aşağıdan iyi görünüyorsun.

Ama aslında iyi değilsin.

Eğer burada daha önce olduğumuzu hiç öğrenmezsek,

Niye her zaman takılı kalıyoruz ve kaçıyoruz,

Mermilerden?

Mermilerden.

Daha önce de burada olduğumuzu hiç öğrenmezsek,

Niye her zaman takılı kalıyoruz ve kaçıyoruz,

Mermilerden,

Mermilerden.

Sadece ağlamayı kes.

Bu zamanın işareti.

Buradan uzaklaşmalıyız.

Buradan uzaklaşmalıyız.

Sadece ağlamayı kes.

Her şey düzelecek.

Onlar bana sonun yakın olduğunu söyledi.

Buradan uzaklaşmalıyız.

Sadece ağlamayı kes.

Hayatının zamanını yaşa.

Atmosferin içine gidiyoruz.

Ve buradan her şey çok iyi.

Her şeyin düzeleceğini hatırla.

Yine bir yerlerde buluşabiliriz.

Buradan uzak bir yerde.

Eğer burada daha önce olduğumuzu hiç öğrenmezsek,

Niye her zaman takılı kalıyoruz ve kaçıyoruz,

Mermilerden?

Mermilerden.

Daha önce de burada olduğumuzu hiç öğrenmezsek,

Niye her zaman takılı kalıyoruz ve kaçıyoruz,

Mermilerden,

Mermilerden.

Sadece ağlamayı kes.

Bu zamanın işareti.

Buradan uzaklaşmalıyız.

Buradan uzaklaşmalıyız.

Sadece ağlamayı kes.

Bebeğim herşey düzelecek.

Onlar bana sonun yakın olduğunu söyledi.

Buradan uzaklaşmalıyız.

Eğer burada daha önce olduğumuzu hiç öğrenmezsek,

Niye her zaman takılı kalıyoruz ve kaçıyoruz,

Mermilerden?

Mermilerden.

Daha önce de burada olduğumuzu hiç öğrenmezsek,

Niye her zaman takılı kalıyoruz ve kaçıyoruz,

Mermilerden,

Mermilerden.

Yeterince konuşmuyoruz.

Açılmalıyız,

Çok fazla olmadan.

Hiç öğrenecek miyiz?

Daha önce buradaydık.

Bu sadece bizim bildiğimiz bir şey.

Ağlamayı kes bebeğim.

Bu zamanın işareti.

Buradan uzaklaşmalıyız.

Buradan uzaklaşmalıyız.

Buradan uzaklaşmalıyız.

Buradan uzaklaşmalıyız.

Buradan uzaklaşmalıyız.

Gitmeliyiz, gitmeliyiz.

Gitmeliyiz, gitmeliyiz.

Gitmeliyiz, gitmeliyiz.