EBEDİ OLANA, ŞÜKÜRLER OLSUN
EBEDİ OLAN, EBEDİ OLAN, ŞÜKÜRLER OLSUN
Ermiş on bir cübbeli adam
Yüzleri göğe dönmüş vaziyette
Bir tanesi önden haç tutarak
Beni günahlarımdan arındırmaya geliyorlar
Rüzgar ve yağmurda duruyorum tek başıma
İçten içe büyüyen korkuyu hissediyorum
Mevsimlerdeki değişimi hisseder gibi
Patlamaya hazır bir fırtına tarafından esir edildim
Korkuyu bile bastıran endişeyi hissediyorum
İnandığın şeylerin bazıları şüpheyle kaplı
Bundandır imanın sınanacak
Geleni beklemekten başka yapacak bir şey yok
O zaman Tanrı neden hala beni gözetiyor
Bunu hak etmesem bile
İçten içe bir güçle birlikte kutsanmış olsam bile
Birileri buna (günahlarımın) kefaret der
Neden bununla tek başıma yüzleşmeliyim
Zaman zaman sorgularken
Tanrıya yalvarmak beni hayatta tutmayacak
Yine de kafamın içinde korkunun yükseldiğini hissediyorum...
Dualarını etmeye devam edecekler
O an geldiğinde
Kıyamet günü geldiğinde ödenecek kefaretler olacak
O an geldiğinde suçlar bir bir kan ağlayacak
Talep ettiklerini alacaklar,
Ruhunu da uzaklara götürecekler.
Haç işareti...
Gülün adı...
Gökte bir ateş...
Haç işareti...
Sonsuz alevi getirmeye gelecekler
Bize bütün ölümsüzlüğü getirecekler
Bir arada duralım böylece dünyamız kutsansın
Yaratıcım, Tanrım ruhumu huzura kavuşturacak
Haç işareti...
Gülün adı...
Gökte bir ateş...
Haç işareti...
(SOLO)
Haç işareti...
Gülün adı...
Gökte bir ateş...
Haç işareti...
Gülün adı...
Haç İşareti...
Göklerdeki tanrının aşkını kaybettim
Yerdeki dünyanın şehvetini seçerek
Ermiş on bir cübbeli adam
Beni günahlarımdan arındırmaya geldiler